18 Mayıs 2010 Salı

Türkiye’de özel televizyon ve 3.Boyut

Türkiye, 1990 yılına kadar sadece TRT’nin TV1 ve TV2 kanalları ile ekran başında buluşuyordu. Ülkemizde özel televizyon izlemek için ilk adres Star TV olmuştu. Star TV, Lichtenstein’da 50.000 İsviçre Frangı sermaye ile 3 Ağustos 1989’da kurulmuş olan Magic Box Incorporated AG adlı şirket tarafından Türkiye’nin ilk özel televizyon kanalı olarak, Magic Box Star 1 adı ile kuruldu ve Almanya üzerinden 5 Mayıs 1989 tarihinde test yayınına, 26 Mayıs 1989 tarihinde ise normal yayına başladı. Magic Box Incorporated AG’nin Türkiye temsilcisi olarak 1990 yılının Aralık ortalarında kurulan Magic Box International'ın patronları ise, Rumeli Holding’in 31 yaşındaki genç sahibi Cem Cengiz Uzan; Yapı ve Ticaret A.Ş., İmar Bankası ve Adabank’ın sahibi olan babası Kemal Uzan ile Turgut Özal'ın büyük oğlu Ahmet Özal’dı. Anayasanın 133. maddesine göre, radyo ve televizyon yayınları Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu’nun (TRT) elinde olduğundan o tarihlerde özel televizyon kurulamıyordu. Yine anayasaya göre Türkiye'deki tüm vericiler TRT’nin elinde olduğundan verici ve link hattı bulmak gerekiyordu. Bu nedenle 3517 sayılı yasayla TRT’nin radyo-televizyon vericileri önce PTT’ye, oradan da Star 1’e devredildi ve ilk çanak antenli macera başladı. Kanal D, Show TV, Kanal 6, HBB gibi televizyon kanalları da peşi sıra gelmeye başladılar. Yerel televizyon kavramı ortaya çıktı, belediyeler kendi televizyon ve radyolarını kurma hevesi içine girdiler. Kanallar birer ikişer çoğalıyor, içerik artıyor ve reklam pastası gittikçe büyüyordu.

İlk 3B deneyimleri
Türk televizyonculuğunda bir ilk gerçekleşecekti 1995 yılbaşı gecesi. Gazete ilanları, televizyon reklamları günler öncesinden vatandaşa haber veriyordu; “yılbaşı gecesi Show TV 3 boyutlu (3B) yayın yapacak, Hülya Avşar’ı evinizin salonunda gerçekten göreceksiniz, sakın 3B gözlüğünüzü almayı unutmayın” diye. Bir heves ailecek yeşil-kırmızı jelâtin destekli karton gözlüklerimizi takıp, geçmiştik ekran başına. Velhasıl yayını izlerken Hülya Avşar hiç de salonumuza gelir gibi olmamıştı; kamera sanatçı şarkı söylerken sürekli dönüyor, etrafına dekor olarak yerleştirilmiş mum ve benzeri süs eşyaları ön plana çıkıyordu. O gece ülkemizin ilk 3B deneyimi sınıfta kalıyor ve uzunca bir süreliğine rafa kaldırılıyordu.
Türkiye’de izleyici temelli gerçek 3B deneyimi son 1-2 yılda ülkemizde gösterime giren yabancı sinema filmleri ile yaşanmaya ve beğeni kazanmaya başladı. Bu deneyim sinemada 3B film izleyen herkes için çok farklı ve heyecan vericiydi. Şu sıralar Türkiye’nin ilk 3B sinema filmi olacak olan Cehennem adlı film İspanya’dan gelen 3B kamera ve teknisyeni Raymond ile çekim aşamasında.

Televizyonu aldık, sonrası?
Dünyada 3B’nin gücüne inan büyük teknoloji ve televizyon üreticileri ise ellerini hızlı tutup LCD ve plazma TV teknolojilerini 3.boyuta taşıdı. Panasonic, LG, Sony, Samsung birbiri ardına 3B televizyonlarını duyurmaya ve tüketicilere sunmaya başladılar. İngiltere’nin dev sayısal televizyon platformu SKY da Şubat ayında ilk 3B maç deneyimini Manchester UTD - Chelsea maçıyla taraftarlara yaşattı. Bu yayının ikincisi de Nisan ayında Blackburn – Manchester maçıyla devam etti. Sınırlı da olsa yayınlar devam ediyor dünyada. Yayınların devamı için üreticilerin açıklayacağı 3B yayın kameralarının çoğalması ve çeşitlenmesi de önemli bir faktör.
Gelelim ülkemize… Henüz LCD ve plazma televizyonları alınca yüksek çözünürlüklü yayın izleyeceğini uman ve sonrasında memnuniyetsiz kalan son kullanıcılara 3B yayın denince gülüp, geçiyorlar. Çünkü evlerinde Digiturk +, Türksat Tele Dünya HD ya da HD-Smart kullanan abone sayısı halen binlerle ifade edilir cinsten. Onu da bırakın, ülkemizde ulusal yayın yapan televizyon kanallarından sadece Kanal D ve Star TV yüksek çözünürlüklü yayın yapabiliyor. Yapılan yayınlar da bazı dizi filmler, eğlence programları ve Şampiyonlar Ligi maçlarıyla sınırlı kalıyor. Diğer yüksek çözünürlüklü kanallar ise 5-6 adet dizi, belgesel ve spor kanalı. Mesela HD yayın desteği olmayan TRT, 3 boyut görüntü destekli kameralarla da çekilecek olan Dünya Kupası 2010 futbol turnuvasını izleyiciye nasıl sunacak? 3B sunmayacağı kesin; yüksek ihtimalle HD yayın da olmayacak.
İşte bu ve benzeri nedenlerle yüksek çözünürlüklü yayınlar henüz kullanıcıya ulaşamadan 3B televizyonların piyasada satılmaya başlaması, kullanıcıların kafasının biraz daha karıştırılması abesle iştigal değil mi? Türkiye’de 3 boyut yayın destekli televizyonları satmaya başlayan üreticiler içinde akıllı ve önce davranan kazanacaktır şüphesiz. 3B televizyon yayını yok belki, ama 3B özellikli Blu-ray Disc oynatıcılar ve filmler, PlayStation 3 için tümleşik oyun paketleri televizyon kutusunun çevresine iliştirilirse hem daha anlamlı hem de izleyici açısından daha verimli olmaz mı? Hem şu 3 günlük dünyada 3 boyutun lafı mı olur?