4 Mayıs 2011 Çarşamba

CeBIT 2011

Baştan sona olumlu geçen CeBIT 2011, uluslararası BHT-Bilişim ve Haberleşme Teknolojileri sektöründe büyük heyecan yarattı.
Deutsche Messe AG’nin CeBIT’ten Sorumlu Başkanı Ernst Raue, Hannover’de yaptığı konuşmada, tüm katılımcılar, son derece güçlü bir CeBIT’ katıldıkları konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. “Doğru eğilim konularının seçimi, nitelikli kanaat önderlerinin katılımı ve yurtdışına gösterilen gerekli ilgiyle CeBIT bu sene tüm güçlü yönlerini yansıtma fırsatını yakaladı. CeBIT, sayısal yaşam ve iş dünyasının tüm alanlarını kapsayan dünya çapındaki en önemli ve uygun eğilim mecrası. CeBIT 2011 sayısal dünyanın kalbinin ne denli güçlü attığını bizlere gösterdi.”
Raue’ye göre “Work and Life with the Cloud” başlığı altında gündemin en önemli konusu, tam da doğru zamanda seçilmiş oldu. “Bulut Bilişim ve haberleşme sektörünün tüm alanlarını ilgilendiriyor ve her sektörde derin değişikliklerin gerçekleşmesine neden oluyor. CeBIT, Bulut teknolojilerinin kabul edilebilirliğini arttıran ve önemli iş bağlantılarını hayata geçiren çok sayıda uygulamayı tanıttı. Hannover’de yaşadığımız beş gün Bulut kavramının büyük potansiyelini gözler önüne serdi.”

Şirketler ziyaretçilerin karar verme yetkinliklerini övmekten geri durmadılar
Hannover’de gerçekleştirilen CeBIT, karar vericilerin etkinliği. Yıllık satın alma hacimleri 50 milyar avrodan fazla 500’den fazla şirketin yönetim kurulu başkanları CeBIT 2011’i ziyaret etti. Daha önce sayıları hiç bu kadar çok olmamıştı.
Yetmişten fazla ülkeden en az 4 bin 200 şirket CeBIT 2011’e katıldı; bunlar arasında birkaç yıllık aranın ardından tekrar CeBIT’e katılan Oracle, HP, Xerox, Canon, Epson ve Siemens Enterprise Communications gibi şirketler de yer alıyor. “Lider telekomünikasyon şirketleri de CeBIT’in gücünü tekrar keşfetti ve bundan faydalanmasını bildi. Hızlı LTE’den uygulamalara, en yeni akıllı telefonlardan tablet bilgisayarlara kadar en güncel gelişmelerini burada sergilediler. Çoğu 2012’de de tekrar aramızda olmak istediklerinden yerlerini şimdiden ayırttı.
CeBIT 2011’e 90 ülkeden gelen 339,000 ziyaretçinin %80’i profesyonellerden oluştu. CeBIT in uluslararası yönü zirveye ulaştı.

Ziyaretçilerin sahip oldukları uzmanlık, şirketleri ikna eden bir başka etmen
CeBIT’ten Sorumlu Başkanı Ernst Raue şunları anlattı: “CeBIT artık asıl etkinlikten çok önce başlıyor ve şirketlere sürdürülebilir bir katılım fırsatı tanıyor. Ziyaretçiler etkinliklere hedefe odaklı şekilde hazırlandı, özellikle de İnternet’te. Bu sayede de somut talep ve yatırım projeleriyle geldiler Hannover’e,” diye açıklıyor Raue. Sonuç olarak CeBIT’teki potansiyel yatırım hacmi geçen seneye oranla yüzde 20 oranında artış göstermiş. “Birçok şirket, önceki seneye göre çok daha fazla sayıda ‘Lead’ aldı. CeBIT 45 saat için yedi milyondan fazla iş ilişkisi üretti. Böylelikle CeBIT, en verimli pazarlama ve iletişim platformuna, iş bağlama alanında bir dünya standardı konumuna erişti” diyen Raue, bundan sonra şirketlere düşenin bu ‘Lead’leri hayata geçirmek olduğunu sözlerine ekledi.
Özellikle yeni CeBIT life, son derece başarılı bir ilk yaşadı. “Bu platformu daha da geliştireceğiz, zira inovasyon ve iş hayatının gerçek motoru tüketicinin ta kendisi” diye vurguladı Raue. “Konuların Pro, Gov, Lab ve Life başlıkları altında kümelendirilmesi son derece başarılı oldu ve böylelikle 2012 için bize yol gösterdi.”

Küresel konferanslara yoğun katılımlar sağlandı
CeBIT Global Conferences’a verilen tepkiler de son derece olumluydu. 8 binden fazla dinleyici ana konuşmaları ve tartışmaları yerinde izledi. Aralarında AB komiseri Neelie Kroes, Ford Başkanı Alan Mulally, Mozilla şirketinin patronu Gary Kovacs, ABD’li lider Net günlüğü yazarı Chris Pirillo ve Intel’den Shmuel (Mooly) Eden’in yanı sıra, Güney Kore Cumhuriyeti’nin teknoloji patronu Dr. Chang-Gyu Hwang’ın olduğu otuzdan fazla uluslararası konuşmacı konferanslara konuşmacı olarak katıldı.
CeBIT 2011’in ortak ülkesi olan Türkiye büyük ortak stantlarıyla aynı anda beş salonda birden yer aldı. 90’dan fazla Türkiyeli katılımcı CeBIT katılımlarını başarılı olarak değerlendirdi ve tahminlerden çok uluslararası ziyaretçilerle karşılaştıklarını ifade ettiler. Partner ülkenin en kıdemli temsilcisi, pazartesi akşamı Federal Şansölye Dr. Angela Merkel ve IBM patronu Sam Palmisano ile beraber CeBIT’i 2 bin 500 uluslararası konuğun ziyaretine açan Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan oldu.
CeBIT 2012, önümüzdeki sene 6 ile 10 Mart tarihleri arası gerçekleştirilecek.

Açılışı Merkel ve Erdoğan yaptı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Almanya Başbakanı Angela Merkel ile birlikte Bilişim ve Haberleşme Teknolojileri Fuarı CEBIT’in açılış törenine katıldı. Törende bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan dünyanın en büyük Bilişim Teknolojisi şirketlerinden IBM’i Türkiye'de yatırım yapmaya davet etti. “Son 4 yılda 57 milyar dolar yatırım çeken ve bu noktada dünyada ilk sıralarda yer alana Türkiye'nin, Bilişim ve Haberleşme Teknolojileri’ne yapılacak yatırımlar konusunda her türlü katkıyı sağlamaya hazır olduğunu” söyleyen Başbakan Erdoğan, “Dünyanın en büyük 17. ekonomisi konumundaki Türkiye’ye uluslararası yatırımcıları beklediğimizi burada bir kez daha vurgulamakta fayda görüyorum. Özellikle IBM'i ülkemizde çok daha farklı bir şekilde görmek isteriz” şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, Türkiye ile Almanya arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri de gözden geçirdiklerini ifade etti: “Yüzyıllar öncesine dayanan bir süreçten, özellikle de yakın tarihte yoğunluk kazanmış bir dayanışmadan söz ediyoruz. Şunu, altını çizerek ifade etmede fayda görüyorum. Bizim Almanya'da bulunan vatandaşlarımızın sayısı, şu anda birçok Avrupa Birliği ülkesinin nüfusundan daha fazla. Ancak Türkiye ile Almanya'nın ilişkileri sadece göçmenlerden, sadece Almanya'daki Türk vatandaşlarından ibaret değil. Tarihi süreçte dikkate alındığında AB içinde Türkiye'yi en iyi tanıyan ülkenin Almanya olduğu bir gerçektir. Türkiye'deki Almanya yatırımları, Alman turistler ve ülkemize yerleşmiş Alman vatandaşları da bunun göstergelerinden birkaçıdır. Türkiye'nin AB'ye üyeliğini en iyi şekilde anlayacak olan ve en büyük desteği verecek olan ülke de kuşkusuz Almanya'dır. Türkiye'yi bu kadar yakından tanıyan, Türkiye ile bu kadar iç içe olan Almanya, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin neler getireceğini, birliğe neler kazandıracağını en güzel şekilde takdir edecek bir ülkedir” dedi.
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: “Biz Avrupa’dan Türkiye'nin üyeliği noktasında gündelik politikaları, popülist politikaları değil, orta ve uzun vadeli politikaları, öngörüyü ve uzak görüşlülüğü tercih etmesini bekliyoruz. AB ülkeleri kamuoylarında ülkemizin AB üyeliğine şüpheyle yaklaşanlara karşı, Türkiye'nin sadece şu son dönemdeki duruşu bile anlamlı bir cevap teşkil ediyor. Şu hususu özellikle vurgulamak istiyorum: Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Türkiye'nin AB üyeliği yolunda kaydedeceği ilerlemeden ve birliğe katılımından en çok yarar sağlayan ülke Almanya olacaktır. Biz bu gerçeğin zamanla Alman kamuoyunda çok daha iyi anlaşılacağından eminiz. Almanya'daki dostlarımızın, siyasetçilerin de bu noktada desteklerini sürdüreceklerine inanıyoruz.”

Vize konusunda
Başbakan Erdoğan vize hususunda şunları ifade etti: “Burada önemli bir hususu da dikkatlerinize sunmakta yarar görüyorum. Almanya bir fuarlar ülkesi. Sadece Şubat ayında Almanya genelinde 70’den fazla ulusal ve uluslararası fuar gerçekleşti. Türkiye'deki her yatırımcıyı cezbeden, katılımcı veya ziyaretçi olarak hemen her fuarı takip listesine alan girişimcilerimizin önünde ciddi bir zorluk bulunuyor. Bırakınız vatandaşları; turistleri, iş adamlarımızın, yatırımcılarımızın, girişimcilerimizin dahi vize almakta büyük zorluk yaşadıklarını bizler de biliyoruz. Eminim ki Alman dostlarımız da biliyor.
Tabi biz şuna üzülüyoruz: Avrupa'yla hiçbir ilgisi olmayan, müzakereci sıfatı olmayan, coğrafya olarak hiçbir yakınlığı olmayan Brezilya, Paraguay, Bolivya, Uruguay, bunlar vize muafiyetinden istifade ederken; Türkiye'nin, Gümrük Birliği üyesi olmasına rağmen, Türkiye müzakereci bir üye olmasına rağmen, böyle bir vizeyle karşı karşıya olması doğrusu bizleri üzmektedir. Biz mümkün olduğunca çok sayıda iş adamımızın ürünlerini sergilemek ve yeni ürünler almak amacıyla bu fuarlara katılmalarını tarihi süreçte dikkate alımını arzu ediyoruz. Bu noktada talep olduğunu da biliyoruz. Türkiye’de işadamlarımızla yaptığımız toplantılarda bana sık sık pasaportlar gösteriliyor. İnanın iş adamlarımızın bir haftalık verilen vizeler nedeniyle ardı ardına zımbalanmış, adeta kalınca bir kitaba dönüşmüş pasaportlara sahip olduklarını görüyorum. Vize konusunda artık yeni bir anlayışın hakim kılınması zamanı gelmiştir. Biz sizi seviyoruz. Bizim Almanlarla bağımız farklı. Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını, AB ile katılım müzakerelerini yürüten bir ülke olduğunu, vize uygulamasının ise çağın artık oldukça dışında kaldığını hatırlamak ve hatırlatmak istiyorum. Vize muafiyeti, Türkiye'nin olduğu kadar Almanya'nın da yararınadır. Vatandaşlarımızın karşı karşıya kaldıkları bu sorunların Almanya'nın öncülüğünde, AB ölçeğinde giderilmesini beklediğimizi de hatırlatmak istiyorum.”

Fujitsu’dan dünyanın ilk kablosuz ekranı
Fujitsu, 1 - 5 Mart 2011 tarihleri arasında Hannover, Almanya'da gerçekleşen ve Türkiye'nin ortak ülke olduğu CeBIT Uluslararası Bilişim ve Haberleşme Teknolojileri Fuarı'nda dünyanın ilk kablosuz ekranını tanıttı. Gücünü SUPA (Smart Universal Power Access - Akıllı Evrensel Güç Erişimi) teknolojisinden alan ekran, kurumlara pek çok kolaylık ve avantaj sunacak.

Hem elektriği hem sinyali kablosuz alıyor
Fujitsu'nun hem elektriğini, hem de sinyalini kablosuz bir şekilde alabilen "Koy, çalıştır" Kablosuz Ekranı kurumlara sayısız avantaj sağlıyor. Kablosuz Ekran rahat taşınabildiği gibi, kablo karmaşasına son vererek daha temiz bir iş ortamı sunuyor. Ayrıca basit veri transferi özelliği sayesinde de kurum maliyetlerini azaltıyor.

Zaim: “Kabloları tarihten çıkarıyoruz”
Fujitsu Türkiye Genel Müdürü Halit Zaim konuyla ilgili olarak CeBIT’te şunları söyledi: Önümüzdeki yıl kablosuz teknolojiyi LED aydınlatmalı ekranlarımızda kullanarak ilk modelleri piyasaya sunmayı planlıyoruz. Bu Fujitsu'nun 0-Watt bilgisayar ve ekranları takip eden bir teknolojik yeniliğidir. İşleyiş sırasında masa üstü görüntüsü ile arasında hiçbir kalite farkı bulunmuyor. Sadece kabloları ekran teknolojisi tarihinden çıkarmış oluyoruz."
CeBIT Fuarı'nda, kablosuz ekranı sergilemek üzere kullanılan, Euskirchen mobilya şirketi tarafından tasarlanan ofis masası Evrensel Tasarım Ödülü 2011'in de sahibi oldu.

Bu ekranın hiç kablosu yok
Kablosuz güç teknolojisi, Almanya Ekonomik İlişkiler Bakanlığı tarafından desteklenen bir araştırma projesi ve Avrupa'nın en büyük uygulama odaklı araştırma kuruluşu The Fraunhofer Enstitüsü tarafından geliştirildi. Fujitsu tarafından geliştirilen ekranın ise tamamen taşınabilir ve kablosuz olmasının yanı sıra, hem güç hem de ekran sinyali için de kablosuz teknoloji kullanıyor olma özelliği bulunuyor. Bu yeni teknoloji "Koy, çalıştır", bilişimine giden yolda önemli bir basamağı temsil ediyor. "Koy, çalıştır" bilişim sayesinde ekranların sadece bir masanın üstüne basitçe yerleştirilmesi suretiyle çalıştırılması mümkün olacak.

Kablosuz ekranlar SUPA teknolojisini kullanıyor
22 inçlik (55,88 cm) kablosuz Fujitsu ekranlarda SUPA (Smart Universal Power Access - Akıllı Evrensel Güç Erişimi) teknolojisi kullanılıyor.
Kablosuz Ekran akıllı güç anteni sayesinde, mutfakta kullanılan endüksiyon ocaklarda veya elektrikli diş fırçası şarj ünitelerinde olduğu gibi son derece güvenli bir kullanım ortamı sunuyor. 10 metrelik bir alan içinde resimleri diz üstü veya masa üstü bilgisayarlardan kablosuz USB üzerinden kolayca alabiliyor.

Fujitsu Q550 tablet ile mobil bilişim hem kolay, hem güvenli
Fujitsu özel olarak kurumlar için tasarladığı yeni tablet PC STYLISTIC Q550’yi CeBIT 2011 Fuarı'nda dünyaya tanıttı. Kurumların mobil bilişim konusundaki güvenlik endişelerini gidererek yüksek koruma ve üst düzeyde hareketlilik sağlayan ürün, dünya çapında satışa sunuldu. Fujitsu'nun, 20 yılın üzerindeki deneyimi ile hayat bulan bu yeni klavyesiz tablet bilgisayar, kurumların mevcut BT altyapılarına kolayca tümleştirirken, gerek özel gerekse kamu kurumlarının yüksek veri koruması gerektiren tüm bilişim ihtiyaçlarını karşılayabiliyor.

Zaim: “Kolay bütünleşme fark yaratıyor”
Fujitsu Türkiye Genel Müdürü Halit Zaim CeBIT'te tanıtılan yeni STYLISTIC Q550 Tablet bilgisayar hakkında şunları söyledi: “Şu an pazardaki tablet PC’lerin çoğu kullanım açısından çok keyifli ve renkli ürünler. Günümüz rekabet ortamında sürekli hareket halinde olan çalışanlar için kullandıkları ürünlerin, işletmelerin mobil bilişim teknolojilerine geçiş sürecini kolaylaştırıcı olmaları çok büyük önem taşıyor. STYLISTIC Q550 Tablet bilgisayarın mevcut BT altyapılarına kolayca bütünleştirilmesi onu rakiplerimizin bir adım önüne taşıyor. Fujitsu olarak 20 yıldan fazla bir süredir kurumsal ihtiyaca yönelik taşınabilir bilgisayarlar üretiyoruz. Sahip olduğumuz bu deneyim ile gerek profesyonel kullanıcılar gerekse kamu kurumları hedef pazarlarımız arasında yer alıyor.”
Bilişim teknolojilerinin etkin kullanımı kurumlara daha verimli çalışma ve maliyetlerini daha etkin bir şekilde kontrol etme olanağı sunduğunu ifade eden Zaim sözlerine şöyle devam etti:
“Bu teknolojiler üretim ve hizmet süreçlerinde daha fazla katma değer yaratılmasının yolunu da açmaktadır. Bu açıdan bakıldığında her ölçekteki özel sektör ve kamu kuruluşlarının BT yatırımlarını aksatmadan yapmaları gerekmektedir. Bilgi toplumuna dönüşüm sürecinde özellikle E-Devlet uygulamalarında önemli mesafeler kat eden kamu kurumlarımızın yüksek veri koruması gerektiren bilişim ihtiyaçları için, klavyesiz STYLISTIC Q550 Tablet bilgisayarı ilginç bulacaklarına inanıyorum. Ürünümüz aynı zamanda, üst düzeyde bilgi güvenliği gerektiren havayolu şirketleri ile sahada aktif olarak faaliyet gösteren ilaç firmalarının da yüksek beklentilerini karşılayabilecek özelliklere sahip.”

Mevcut altyapıya sorunsuz bütünleşme, yüksek güvenilirlik ve gizlilik
CeBIT'teki tanıtımının ardından bir açıklama yapan Fujitsu Türkiye Genel Müdürü Halit Zaim, kurumların güvenlik endişeleri nedeniyle akıllı telefon ve tabletleri kurumsal ağlarının dışında tutmaya çalıştıklarına değinerek şöyle devam etti:
“Fujitsu olarak mevcut iş ortamları ile birlikte çalışabilen STYLISTIC Q550 tablet bilgisayar ile bu endişeyi ortadan kaldırmayı hedefledik. Ürünle birlikte gelen Microsoft Windows 7 işletim sistemi sayesinde tümleşme sorunsuz olarak gerçekleşiyor, ayrıca ek lisanslama maliyetlerine gerek kalmıyor.

STYLISTIC Q550 8 saat kesintisiz çalışır
Fujitsu STYLISTIC Q550 tablet bilgisayar, 8 saatlik pil ömrü, hem kapalı, hem açık alanlarda kullanılabilen ve parlamayan 10,1 inçlik ekranıyla diğer mobil cihazlardan ayrılıyor. WLAN, Bluetooth ve tercihe bağlı mobil geniş bant ile sorunsuz bağlantı sağlanıyor. STYLISTIC Q550 tablet bilgisayar ile bu sayede hareket halindeyken de dosya paylaşımı mümkün oluyor.

Sahibini el yazısından tanıyan tablet bilgisayar
Dokunmatik olarak ve özel kalem ile kullanılabilen ekranı, ergonomik tasarımı, en yüksek seviye bağlanabilirliği ve çalışırken pilinin değiştirilebilmesi özelliği ile STYLISTIC Q550 Tablet PC rahat bir kullanım sağlıyor. Fujitsu'nun yeni Tablet PC'si kullanıcıların kalemle çalıştığını otomatik olarak algılayabiliyor. El yazısı tanıma özelliğine de sahip ürün, kalem kullanılmadığı zaman otomatik olarak dokunmatik kullanım konumuna geçiyor.

Dünyanın ilk doğada çözünür faresi de Fujitsu’dan
CeBIT’te gövde gösterisi yapan Fujitsu ilklerine bir yenisini daha ekleyerek doğada yüzde yüz çözünebilir fare üretti. Kalite, rahat kullanım ve performanstan taviz vermeyen Fujitsu M440 ECO fare tümüyle geri dönüşebilen maddelerden ve hiç plastik kullanmadan üretildi. 1938’den beri çevre konusunda sürdürülebilirliğe odaklanan Fujitsu, bu dev adım ile karbon emisyonu ve plastik atıkların azalmasına önemli katkıda bulunacak.
Tüm iş süreçlerinde çevre konusunda sürdürülebilirliğe büyük önem veren Fujitsu, dünyanın ilk doğada çözünebilir faresini üretti. Yüzde yüz geri dönüşebilir olma özelliğine sahip olan Fujitsu M440 ECO Fare, plastiğe alternatif olan, çevre dostu ARBOFORM ve BIOGRADE malzemeleri kullanılarak üretilmiş.

Huawei, kurumsal iş çözümlerini CEBIT 2011’de tanıttı
Dünyanın dört bir yanındaki operatörlere yeni nesil telekomünikasyon ağı çözümleri sunan lider firma Huawei, tüm sektörlere yönelik yepyeni Bilişim ve Haberleşme teknolojileri (ICT) altyapısı ve çözümlerini Almanya’nın Hannover şehrinde düzenlenen CEBIT 2011’de tanıttı.
Düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Huawei Küresel Kurumsal İş çözümleri Başkan Yardımcısı Fu Yan; “Huawei, kurumsal müşterilere en üst düzey Bilişim ve Haberleşme Teknolojileri çözümleri sunan bir BHT altyapı çözümleri tedarikçisi. Şimdi ise, yepyeni işletme çözümlerimiz aracılığıyla da müşterilerimize katma değer sağlama konusunda kararlıyız. Huawei’nin BHT altyapısı ve çözümleri, müşterilerimize verimliliği artırma, uçtan uca çözümler sağlama ve temel ticaretlerinde başarıya ulaşma konusunda destek olacak” dedi.

Huawei’nin yeni kurumsal iş çözümleri Türkiye’de de müşterilerin hizmetine sunulacak
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Huawei Türkiye Genel Müdürü Philip Liang, kurumsal iş çözümlerinde sloganlarının DEĞİŞİM ZAMANI olduğunu belirtti. Liang şöyle devam etti: “Bu, iki anlamda ele alınabilir. Birincisi, pazarın müşteriye alternatif sağlayacak şekilde değişmesinin zamanı geldi. İkincisi ise, Huawei’nin gelecekte daha fazla büyüyebilmek üzere Huawei’nin yapısal değişiklik yapma zamanı.”
Philip Liang, ‘‘Huawei bugüne dek hem dünyada, hem de Türkiye’deki telekomünikasyon pazarında büyük başarılara imza attı. Şimdi, kaynaklarımızı, organizasyonumuzu ve teknolojimizi başarımızı BHT-Bilişim ve Haberleşme Teknolojileri sektöründe devam ettirmek üzere kullanmak istiyoruz. Türkiye pazarına yepyeni çözümleri, en son teknolojiyi ve en gelişmiş kavramları getireceğiz. Huawei Türkiye artık Türkiye pazarında, ağ altyapısı ürün ve çözümleri, LAN ethernet anahtarları, WAN yönlendiriciler, WLAN, Aktarım SDH/DWDM, GSM-R/WiMAX/CDMA ve UC (Birleşik Haberleşme), çağrı merkezleri, Video Konferans/Tele-presence gibi ürün ve hizmetlerin yanı sıra, Bulut Bilişim altyapısı ürün ve çözümleri, Bulut Bilişim platform ve uygulamaları, sunucular ve bellekler, DC merkezli LAN anahtarlarıyla boy gösterecek. Bu ürün ve çözümlerin kullanım alanları arasında, kamu sektörü, eğitim, sağlık ve diğer sektörler, ulaşım (demiryolu, hava ulaşımı, vb.), finans (bankacılık, sigorta ve güvenlik, vb.), enerji (petrol, doğalgaz, vb.) ve elektrik (elektrik dağıtımı, vb.) bulunuyor” dedi.
Philip Liang aynı zamanda, şunları ifade etti: “Kurumsal çözümlerde, işletme kanal sistemini ve uzmanlığını geliştirmeye yöneleceğiz. Potansiyel müşterilerimizle her türlü işbirliğine ve fikre açığız. Kurumsal çözümlerde başarıyı ortaklarımızla birlikte yakalayacağımızı umuyoruz”.

Huawei’den kurumsal iş çözümleri
Huawei, veri haberleşmesinden (güvenlik ve güvenlik duvarları, anahtarlar, yönlendiriciler, VPN, üstün teknolojili birleştirilmiş haberleşme de dahil olmak üzere görüntü (video) ve ses haberleşme çözümlerini içerir), üretim tesislerinde endüstriyel otomasyon birleşimine yardımcı olmaya yönelik aktarıma ve büyük ölçekli kablosuz geniş bant ve WiMAX çözümlerinin kurulmasına kadar uzanan çok çeşitli altyapı çözümleri sağlamaktadır. Huawei, bölgede, başta sağlık ve eğitim sektörleri olmak üzere, enerji ve enerji, ulaştırma ve akıllı şehirler çerçevesinde çeşitli altyapı projelerini başarıyla uygulamaya koymuş bulunuyor.

TÜBİSAD Başkanı Turgut Gürsoy: “Türkiye, Avrupa bilişim sektörü için çok değerli bir ortaktır”
CeBIT 2011’de düzenlenen Basın Toplantısı ve ‘Bilişim Zirvesi’nde konuşan TÜBİSAD Başkanı Turgut Gürsoy, Alman ve Avrupalı bilişim şirketlerine işbirliği çağrısı yaptı. Gürsoy, “Türkiye Avrupa’nın en dinamik ileri teknoloji pazarıdır. Ayrıca, Türk şirketleri Orta Asya ve Orta Doğu deneyimleri ile Avrupa bilişim sektörü için değerli bir ortaktır” şeklinde konuştu.
CeBIT 2011’in açılış günü olan 1 Mart’ta, TÜBİSAD ile Alman Bilişim Sanayi’ni temsil eden BITKOM, ortak basın toplantısı ve Zirve düzenledi. Her iki etkinlikte de Türk ve Alman hükümet yetkilileri ve bilişim sektörü temsilcileri bir araya geldi.
Basın Toplantısı ve Zirve'de birer konuşma yapan TÜBİSAD Başkanı Turgut Gürsoy, Avrupa’nın rekabetçi bir bilgi teknolojileri sektörü geliştirmesi için Türkiye’nin katkıları ve potansiyelinin önemli olduğunu söyledi.
Basın toplantısında Türkiye’nin nüfus ve işgücü yapısı, İnternet kullanıcı sayısı ve mobil kullanım oranları hakkında bilgi veren Gürsoy şunları söyledi:
“Türkiye’nin özellikle bilişim alanında çok ciddi bir potansiyeli var. Türkiye, dünyanın 17. büyük ekonomisi, Türkiye’nin nüfusu 73 milyon, mobil kullanım oranı yüzde 86, İnternet kullanıcı sayısı 32 milyon ve 20 milyonu aşkın öğrenci var. Türkiye genç ve eğitimli nüfusu, büyük ekonomisi ile bilişim şirketleri için potansiyeli çok yüksek bir pazar”.
Turgut Gürsoy, sektör büyüklükleri ile ilgili de bilgi verdi. Gürsoy, “Türk Bilişim ve Haberleşme Teknolojileri pazarı yeniden hacim kazanmaktadır. Avrupa Bilişim Teknoloji Araştırması (EITO) verilerine göre, 2011 yılında sektör %7,3’lük büyüme ile 21,1 milyar avro büyüklüğe ulaşacak. 2010 yılında ticaret artışı %2,1 düzeyinde gerçekleşmiştir. Türkiye, tüm diğer Avrupa ülkelerinden daha hızlı büyüyor” diye konuştu.

Türk-Alman Bilişim Zirvesi
1 Mart tarihinde TÜBİSAD-BITKOM işbirliği ile düzenlenen bir başka etkinlik olan Türk Alman Bilişim Zirvesi’nde de konuşan TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Gürsoy, “Türkiye Avrupa’nın en dinamik ileri teknoloji pazarıdır. Ayrıca, Türk şirketleri Orta Asya ve Orta Doğu deneyimleri ile Avrupa bilişim sektörü için değerli bir ortaktır“ dedi.
Gürsoy, Almanya’nın Türkiye’nin bir numaralı ticari iş ortağı olduğunu vurgulayarak, Almanya ile Türkiye arasında otomotiv, kimya, makine, tekstil alanlarında varolan ticaret hacminin bilişim alanında da yakalanması gerektiğini söyledi. TÜBİSAD’ın BITKOM ile yaptığı "2011 Partner Ülke İşbirliği" anlaşmasının Türkiye–Almanya ve Türkiye-Avrupa ticari ilişkilerine olumlu etkide bulunacağını belirten Turgut Gürsoy şöyle devam etti:
“CeBIT’te Partner ülke olmak ve BITKOM ile yaptığımız anlaşma, Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgesel pazarda stratejik işbirliğine, özellikle Türkiye ile Avrupa arasında bilişim alanında ihracatın geliştirilmesine önemli katkıda bulunacak. Türkiye hızlı büyüyen ekonomisi, gelişmiş haberleşme altyapısı, eğitimli, nitelikli işgücü ve büyük potansiyeli ile bilişim alanında yatırım yapmak veya işbirlikleri geliştirmek isteyen Avrupalı şirketler için fırsatlar sunuyor”.

Merkel Cello’yu kucakladı, Turkcell’e “hoş geldin” dedi
Fuarda Türkiye’nin etkinlikler ve stantlarla temsil edildiği özel bölüm, Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv’in de katıldığı törenle açıldı. Ciliv, törende Almanya Başbakanı Angela Merkel’e Turkcell Europe’a ait altın bir SIM kartı hediye etti. Merkel, Turkcell’in simgesi Cello’yu kucaklayarak bundan böyle Türkiye’ye geldiğinde kendisinin de Turkcell’i tercih edeceğini söyledi. Renkli görüntülere sahne olan Turkcell standı, Türk ve Alman bakanlar ile beraberindeki heyetleri ağırladı.
Dünyanın en önemli Bilişim Teknolojileri ve Telekom organizasyonu olarak kabul edilen CeBIT, Türkiye’nin lider mobil haberleşme ve teknoloji şirketi Turkcell’in sponsorluğunda yapıldı. 70'i aşkın ülkeden 4200 firmanın ürün ve servislerini teknoloji tutkunlarına tanıtıldığı, 20 ayrı salonda kurulan stantları politika ve iş dünyasından 100'ün üzerinde delegasyonun ziyaret edeceği CeBIT 2011'in açılış gününde Turkcell rüzgârı esti.

Merkel’den Turkcell’e sıcak karşılama
CeBIT 2011’de Türkiye’nin etkinlikler ve stantlarla temsil edildiği özel bölümün açılışına, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Turkcell’in simgesi Cello’yu kucaklaması damgasını vurdu. Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, standı gezen Merkel’e Nisan ayında hizmete girecek Turkcell Europe’a ait bir altın SIM kart hediye etti. Merkel’e hediye edilen altın SIM kart, simgesel olarak Turkcell Europe’un ilk SIM kartı olma özelliği taşıyor.

Angela Merkel: “Türkiye’ye geldiğimde Turkcell kullanacağım”
Turkcell Europe’un Almanya telekomünikasyon pazarında yeni bir oyuncu olarak varlık gösterip göstermeyeceğini soran Başbakan Merkel, Süreyya Ciliv’den aldığı olumlu yanıta, “O halde hoş geldiniz” diyerek karşılık verdi. Merkel ayrıca, bundan böyle Türkiye’ye geldiğinde operatör olarak Turkcell’i tercih edeceğini dile getirdi.

Siyaset dünyasının buluşma noktası Turkcell oldu
CeBIT 2011’de Ortak Ülke rolünü üstlenen Türkiye’yi temsil etmek üzere fuarda bulunan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün ve İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv eşliğinde Turkcell standını ziyaret ettiler. Almanya Başbakanı Angela Merkel’in beraberindeki bakanlarla Turkcell standında buluşan heyet, fuar yorgunluğunu ikram edilen Türk kahvesiyle atarak burada bir süre sohbet etti.

Ciliv: “Destek bizim sorumluluğumuzdu”
Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv “Turkcell olarak bu organizasyonun destekçileri arasında yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Ülkemizde sektörümüze öncülük eden, küresel arenada da ülkemizi başarıyla temsil eden bir şirket olarak bu desteği Türkiye için bir sorumluluk olarak gördük ve üstlendik. Türkiye bu yıl CeBIT’in ortak ülkesi konumunda ve bu konumun getirdiği özel alan ve etkinlikler söz konusu. Fuar alanında geniş bir Türkiye bölümü yer alıyor. CeBIT 2011’i bizim için daha önemli kılan bir başka neden ise, hazırlıklarını 2010 yılında tamamladığımız Turkcell Europe’un Almanya operasyonlarına çok kısa bir süre içinde başlayacak olması. Turkcell Europe ile Almanya’ya gerçekleşen göçün 50 yıl sonrasında Türkiye’den Almanya’ya bugüne kadar yapılan en büyük yatırımlardan birini gerçekleştirmekten büyük gurur duyuyoruz. Duyduğumuz bu gururu ve gelişmeleri, başta sektörümüzdeki diğer küresel şirketler olmak üzere tüm dünyayla paylaşmak için CeBIT 2011’in çok uygun bir organizasyon olduğuna inanıyoruz: Bu nedenle standımızın önemli bir bölümünü Turkcell Europe’a ayırdık” dedi.

Turkcell standında bursiyer öğrencilerle sohbet
CeBIT 2011’de Turkcell standı başka özel konuklara da ev sahipliği yaptı. “Turkcell Lisansüstü Burs Programı” dahilinde desteklenen 12 lisansüstü öğrenci de teknoloji dünyasının kalbinin attığı fuara Turkcell’in davetlisi olarak katıldılar. Teknoloji konusunda gelecek vaat eden gençlerin gelişimini desteklemek ve sektöre nitelikli insan gücü yetiştirmek hedefi ile 2007’de hayata geçirilen proje ile burs alan öğrenciler, stantta kendi çalışma ve projelerini ziyaretçilerle paylaştı. Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, Kurumsal İletişim ve İlişkilerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Koray Öztürkler ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da ‘Turkcell Lisansüstü Burs Programı’ndaki öğrencilerle sohbet ederek, çalışmaları hakkında detaylı bilgi aldılar.

Türksat A.Ş. CeBIT Hannover Fuarı’nda uydu ve bilişim projelerini tanıttı
Türkiye’nin tek uydu ve kablo TV operatörü Türksat A.Ş., Dünya’nın önde gelen bilişim ve teknoloji etkinliklerinden CeBIT Hannover 2011 fuarına katıldı.
CeBIT Hannover fuarında 12. Salon C23/20 no’lu stantta yer alan Türksat, uydu hizmetleri, coğrafi bilgi sistemleri ve özellikle bilişim alanında yürüttüğü faaliyet ve projelerini uluslararası iş dünyasına tanıttı.
Türksat ayrıca, Türksat 2A ve Türksat 3A uyduları üzerinden verdiği katma değerli uydu, haberleşme hizmetleri ve TürksatGlobe markası ile sunduğu coğrafi bilgi sistemi hizmetleri hakkında bilgilendirme yaptı.
Türkiye’de e-Devlet Kapısı’nın teknik altyapısını Ulaştırma Bakanlığı adına hazırlayan ve işletmesini yürüten Türksat, Türkiye dışında yaşayan vatandaşlarımıza bulundukları ülkelerdeki Türk Büyükelçiliklerinden e-Devlet Kapısı Şifre Zarfı alabileceklerinin müjdesini de CeBIT Hannover fuarında verdi. Dışişleri Bakanlığımız ile yapılan anlaşma kapsamında, Türksat standını ziyaret eden vatandaşlarımıza e-Devlet Kapısı Şifre Zarfları dağıtımına gerçekleşti.

E-Devlet projeleri tanıtıldı
Tüksat standında ayrıca, 4,2 milyon kullanıcısıyla dünyada kendi alanındaki önemli projelerden biri olan e-Devlet Kapısı Projesi başta olmak üzere, Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) gibi alanında önemli e-Devlet projelerini ziyaretçilere tanıtıldı.
CeBIT Hannover fuarında Türksat’ın ilk defa hizmete alacağı bir başka proje de, e-Devlet Kapısı’na erişimde kamuya açık yerlerde kullanılacak olan “e-Devlet Kiosk” Projesi olacak. Türkiye’de alışveriş merkezleri (AVM) ve PTT şubelerine konulacak “e-Devlet Kiosk”ları ile vatandaşlarımız her yerden e-Devlet Kapısı hizmetlerine erişebildiler.
Türksat, e-Devlet Kapısı, TAKBİS, e-Devlet Kiosk gibi projelerini başka ülkelere de ihraç etmeyi planladığından CeBIT Hannover fuarında çeşitli ülkelerden gelen sektör temsilcilerine söz konusu projeleri tanıtmak için çeşitli etkinlikler yürütüldü.

Önemli isimler Siemens standını ziyaret etti
Hannover’de düzenlenen CeBIT Fuarı’nın 1 Mart’ta düzenlenen açılış turu sırasında, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Türkiye Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım birlikte Siemens Enterprise Communications’ın (SEN) Stand’ını ziyaret ettiler. Siemens Başkanı Hamid Akhavan ve Siemens’in Türkiye iş ortağı Elkotek’in Genel Müdürü ve TÜTED Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Tahiroğlu tarafından karşılanan ve bilgilendirilen konuklara, Siemens’in yeni ürünleri tanıtıldı.
Hakan Tahiroğlu, bu ziyaret hakkındaki düşüncelerini “Siemens Enterprise Communications’ın önemli bir ortağı olarak CeBIT 2011’de bulunmaktan çok mutluyuz. Burada tanıtılan yeni çözümler, Türkiye’den çevre ülkelere yenilikçi telekom servislerinin tedariği açısından Elkotek’e büyük fırsatlar doğuracak. Almanya Başbakanı’nın ve Ulaştırma Bakanımız Sayın Binali Yıldırım’ın ziyaretleri Siemens Enterprise Communication’ın Almanya ve Türkiye için ne kadar önemli bir güç olduğunu göstermesi açısından çok önemli” şeklinde paylaştı.

Software AG, CeBIT 2011’de sayısal işletmeye dönüşmenin yollarını anlattı
Geleceğin sayısal işletmeleri, bağımsız bir süreç ve tümleşme platformuyla en yüksek süreç verimliliğine sahip olacak. Software AG’nin yeni ürün yelpazesi, iş süreçlerinin gerçek zamanlı olarak modellenmesini, uygulanmasını, yönetilmesini ve izlenmesini sağlıyor. Bulut teknolojisi ise dijital işletmelerin inovasyon süreçlerini hızlandırıyor.
Software AG, kurumsal süreç yönetimine yönelik yazılım ve çözümlere odaklanan yeni stratejisini CeBIT 2011’de açıkladı. Şirket, tam tümleşik ürün yelpazesi Enterprise BPM’i IDS Scheer’in satın alınmasından bu yana ilk kez tanıtıyor ve dünyada bu yenilikçi platform teknolojisini sunan lider firma olarak konumlanıyor.
Software AG’nin bu alandaki liderliğinin temelinde iş süreçleri, tümleşme, BT modernizasyonu ve süreç zekası alanlarında yapılan çok sayıda ürün yeniliği yer alıyor. CeBIT’te, ayrıca ana veri yönetimi ve karmaşık olay yönetimine yönelik yeni ürünlerin yanı sıra, şirketin Bulut Bilişim çözümü de tanıtıldı. Software AG’nin Bulut Bilişim çözümü, yeni bulut çözümlerini mevcut kurumsal BT yapısıyla birleştiriyor. Sınırsız bir işbirliği platformu sunan bu çözüm, paydaşların katılımıyla, geliştirme çalışmalarının hızlandırılmasını ve iş süreçlerinde değişiklikler yapılmasını kolaylaştırıyor.
Software AG Başkanı Karl-Heinz Streibich, konu hakkında şunları söylüyor: “Gerçek bir ‘sayısal işletme’ye dönüşüm, önümüzdeki on yılda iş dünyasını meşgul eden en önemli konu olacak. Şirket bölümleri, tedarikçiler ve iş ortakları genelinde esnek bir süreç ve tümleşme katmanı uygulanmasını sağlayan Enterprise BPM, temel teknoloji olacak. Halihazırda devam eden bu dönüşüm süreci, müşterilerimizin iş yapma biçimlerini radikal bir biçimde değiştirecek. Dinamik büyüme gösteren bu pazarda Software AG küresel yazılım üreticileri arasında en üst sıralarda yer almaya hazırlanıyor.”

Ürünler
Yenilikçi süreç ve bütünleşme platformları, iş süreçlerinin şirket genelinde birbirine bağlanmasını ve gerçek zamanlı olarak yönetilmesini mümkün kılıyor. Software AG’nin CeBIT’te tanıttığı bu yeni platformu, şirketin yeni ürün grupları ARIS (iş süreçlerini modellemek ve gerçek zamanlı izleme için) ve WebMethods’ın (iş süreçleri yönetimi) yanı sıra, karmaşık olay yönetimi ve ana veri yönetimine yönelik bileşenleri de içeriyor. Bütünleşme, “modellemeden yürütmeye” yaklaşımına dayanıyor. Bu yaklaşım, iş süreci modellerinin basit ve net bir yönteme dayanan BT yürütme modellerine dönüştürülmesini sağlıyor. Temel özelliği ise WebMethods’ın teknik fonksiyon izleme kabiliyetini ARIS’in iş operasyonlarını izleme kabiliyetiyle birleştirmek oluyor.
Böylece müşteriler, iş süreçlerinin tasarımdan uygulamaya, yürütmeden izlemeye ve sürekli iyileştirmesine kadar tüm yaşam döngüsünü kapsayan tam bir çözüme kavuşuyorlar. Software AG’nin geleneksel veri yönetimi ürünleri de ARIS ürün ailesiyle genişletildi ve tümleştirildi. Örneğin, Natural programlama ortamı, bugün akıllı iş süreçleri ve süreç yönetimi yetenekleri gibi işlevler içeren, sürece dayalı BT modernizasyonu sunuyor.

Araç filoları, iPhone ve iPad ile takip edilecek
CeBIT Hannover 2011’de Arvento Mobile Systems tarafından geliştirilen ve araçların iPad ve iPhone üzerinden izlenmesini sağlayan sistem büyük ilgi gördü.
Araç takip sistemlerinin pazar lideri markası Arvento Mobile Systems, iPhone ve iPad cihazları üzerinden araç takip ve filo yönetim hizmeti sağlayan yeni uygulamalarını görücüye çıkardı. iPad ve iPhone uygulamaları sayesinde, Arvento Web/ masa üstü programını kullanan Arvento kullanıcıları, masa başında ya da ofis dışında oldukları saatlerde iPhone ve iPad cihazlarından sisteme bağlanarak araçlarını takip ve kontrol edebiliyorlar. “Araç takip sektöründe bir ilke imza attık” diyen Arvento Genel Müdürü Özer Hıncal, uygulamalara Apple Store üzerinden ulaşılabileceğini ve ilk bir yıl için ücretsiz kullanım olanağı sağladıklarını söyledi ve Türkiye’deki 200 bin adetlik araç takip sistemleri satışının yüzde 50’sine hakim olduklarını ve, Türkiye’de 7 milyon aracın takip sistemine ihtiyacı olduğunu ifade etti.
Geliştirdikleri iPad ve iPhone üzerinden araç takip sistemi ile dünyada bir ilke imza attıklarını vurgulayan Hıncal, mobil çalışan yöneticiler için can simidi olabilecek bir yazılım geliştirdik. Arvento Web ve masa üstü yazılımları kullanıcıları, istedikleri zaman iPhone ve iPad cihazlarından da Arvento sistemine bağlanarak araçlarını takip ve kontrol edebilecek. Kullanıcılar araçlarını takip ve kontrol etmenin yanı sıra alarm ve uyarı mesajları alarak, güncel ve geçmişe yönelik raporları da görebilecekler. Bizim işimiz şirket yöneticilerinin hayatlarına esnek çözümler sunmak. Bu ürün ile şirket yöneticileri ofis dışında oldukları saatlerde de şirket araçlarını takip ve kontrol edebilecekler” dedi.

Alcatel-Lucent Teletaş da CeBIT’teydi
Alcatel-Lucent Teletaş, 1-5 Mart tarihlerinde Almanya’da düzenlenen ve Türkiye’nin “ortak ülke” olarak konumlandırıldığı CeBIT 2011 Fuarı’na katıldı. Açılışı 28 Şubat’ta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Şansölyesi Angela Markel tarafından yapılan fuarda, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş ve BITKOM Başkanı Prof. August-Wilhelm Scheer, Alcatel-Lucent Teletaş’ın standını ziyaret etti. Alcatel-Lucent Teletaş’ı CeBIT’te görmekten büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Ulaştırma Bakanı Yıldırım, fuara katılımlarından dolayı Alcatel-Lucent Teletaş Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kançal’a teşekkür ederek bir sertifika verdi.
Ev tipi farklı bir kavramla oluşturulan ve ürünlerin tıpkı bir evin içinde gerçekte kullanılacağı şekilde konumlandırıldığı Alcatel-Lucent Teletaş standında, araştırma geliştirme çalışmalarında Türk mühendislerin de önemli rol oynadıkları Alcatel-Lucent çözümleri tanıtıldı. Türk mühendislerce müşteriye özel hale getirilerek satışa sunulan çözümler arasında Femto, Akıllı Ölçüm ve Mobil Cüzdan büyük ilgi çekti. Stantta, LTE teknolojilerini kullanarak bilgi, eğlence ve güvenlik özelliklerini bir arada sunan “LTE Connected Car” isimli aracın videosu da gösterildi.
Alcatel-Lucent Teletaş standında tanıtılan “küçük hücre” (femtocell) kablosuz çözümü, servis sağlayıcılara, bina içinde görev yapan müşterileri için daha iyi hizmet sunma imkanı veriyor. Çözüm, yalnızca ofis ortamlarında kapsama alanını artırmakla kalmıyor, daha fazla veri kapasitesi ve verimlilik de sağlıyor. Böylece, çok çeşitli yüksek bant genişliği uygulamaları sunmak mümkün oluyor.
Alcatel-Lucent Teletaş “evinin” ilgi çeken bir diğer ürünü ise, “Akıllı Ölçüm” çözümü oldu. Tüketicilere kişisel enerji tüketimleri hakkında ayrıntılı ve neredeyse gerçek zamanlı bilgi veren bu çözümün Web arayüzüyle “kendi kendine izleme” kolaylaşıyor. Böylece tüketiciler, elektrik kullanımında tasarruf sağlarken, karbon ayak izlerini de azaltabiliyorlar. Kamu hizmeti kuruluşları ise tüketicilere enerji tüketimlerini görme ve kontrol etme imkanı sunarak mevcut altyapılarındaki yükü hafifletip daha etkin kullanım sağlayabiliyor.
Alcatel-Lucent Teletaş, CeBIT’te, mobil servisler alanında büyük yankı uyandırmasını beklediği Mobil Cüzdan Servisi’ni de tanıttı. Bu servis, mobil operatörleri, gelişmekte olan mobil ödeme sisteminin merkezine yerleştiriyor. Sektörde bir eşi daha olmayan Mobil Cüzdan Servisi, kişiden kişiye para transferi, sanal indirim kuponları, müşteri sadakat ve hediye uygulamaları, mobil ticaret ve pazarlama gibi farklı tüketici uygulamaları sunmak için operatörün güvenli şebekesini kullanıyor.

Merkel’den Türk Telekom’a: “Bunların hepsi sizin mi?”
Türk Telekom'un tüm Avrupa’yı ve dünyayı saran fiber optik şebeke altyapı haritası Almanya Başbakanı Angela Merkel’i şaşkına çevirdi. Merkel, Türk Telekom yöneticilerine dönerek “Bu ağların hepsi sizin mi?" diye sordu.
“Türkiye Ortak Ülke” salonunu ziyaret eden Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türk Telekom’un Avrupa çapındaki fiber optik altyapı haritasına dikkatli bir şekilde inceleyerek, şirketin tepe yöneticilerine dönerek “Gerçekten bu ağların hepsi sizin mi?” diyerek şaşkın ifadesini ortaya koydu. Sanayi Bakanı Nihat Ergün, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Türk Telekom yöneticilerinin eşlik ettiği stant gezisinde Angela Merkel, Türk Telekom’un yöneticilerinden ayrıntılı bilgi aldı.
Türk Telekom son olarak fiber optik ağ işinde Avrupa bölgesinin güçlü oyuncusu Invitel'i satın aldıktan sonra tüm ağ alt yapılarını Pantel adı altında birleştirmişti. Türk Telekom, grup şirketleri Avea, Innova, Argela, Sebit'in geliştirdiği ürün ve servisleri fuarda sergilendi. Argela'nın fiber optik ağ üzerindeki yeni nesil TV platformunu tanıttığı etkinlikte Innova mobil ödeme yapılan KIOSK-erişim noktası teknolojisini sergiledi. Sebit ise, sanal okul derslerini ve Vitamin’i gözler önüne serdi.

Karel ile tümleşik haberleşme
Karel CEBIT'te tümleşik haberleşme ve IP PBX çözümlerini tanıttı. Türkiye'nin yanı sıra, Ortadoğu ve Afrika bölgelerinin de PBX-santral pazarı lideri ve dünyanın en büyük 15 PBX üreticisinden biri olan Karel, dünyanın en büyük bilişim fuarı olan CeBIT 2011 Uluslararası Bilişim ve Haberleşme Teknolojileri Fuarı'na katıldı.
Karel, Türkiye ana standının da yer aldığı “Business Communications & Network” başlığındaki 12. Holde C23/18 numaralı standında tümleşik haberleşme ve IP PBX çözümlerini içeren katma değerli yeni çözümlerini tanıttı.

Karel'den yepyeni çözümler
Karel'in küresel bir işbirliğiyle geliştirdiği, farklı haberleşme ortamlarını ve uygulamalarını en uygun şekilde bir araya getiren, haberleşmenin iş süreçlerine dahil edilmesine imkan veren “uCAP Tümleşik Haberleşme Platformunu” CeBIT 2011 Fuarı'nda tanıttı. Fuarda ilgi çeken bu çözüm üzerinde yakınsamanın olanak sağladığı ses, video, anlık mesajlaşma, durum bilgisi, konferans, birleşik mesajlaşma, güvenli haberleşme, masa üstü uygulamaları bütünleşmesi, gezginlik, dağınık ofis uygulamaları, federasyon uygulaması gibi birçok uygulama örneği bulundu.
İşletmelerin tüm haberleşme ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tasarlanmış, veri, görüntü ve ses trafiğinin tek noktadan kontrol edilmesini ve yönetilmesini sağlayan, birçok haberleşme fonksiyonunu tek yapı altında bütünleştiren yeni nesil IP PBX çözümleri fuarda sergilendi.

Türkiye 'Bulut'a giriyor

Son dört yıldır IDC, Microsoft, HP, Fujitsu, Intel, NetApp, EMC, DELL ve SAP gibi alanında dünya devi olan kurumların onlarca konferansına katıldım. Bu konferans serilerinin ve buluşmaların ortak noktaları duymaya bir hayli aşina geldiğimiz sanallaştırma ve Bulut Bilişim kavramları artık kurumsal iş yaşamında kullanmaya başladık.
Verilere geniş bant İnternet bağlantısının olduğu her yerden ulaşma olanağı sağlayan Bulut Bilişim, donanım maliyetlerini azaltıcı etkisiyle de son dönemde kurumların dikkatini çekiyor. Kurumlara bilişim ürün ve hizmetlerine kullandıkları kadar ödeme yapma olanağı tanıyan Bulut Bilişim, artan veri merkezi maliyetleri ve gelecek beş yıl içinde donanım maliyetleri kadar yüksek olması beklenen veri merkezi enerji maliyetlerini de ortadan kaldırıyor. Bu nedenle küçük ve orta ölçekli kurumlar da bu alana daha fazla yönelmeye başlayacak. Bu yönleriyle Bulut Bilişim 2011’de de kurumlar için önemli bir yatırım alanı olacak gibi görünüyor. Bu da kuşkusuz bilişim sektörünün büyümesinde önemli bir rol oynayacak.
Son yıllarda ülkemizde KOBİ’ler dahil olmak üzere tüm kurumların Bilişim Teknolojileri’ne olan bakışı ve bilişimi algılayışlarında ciddi bir farklılık yaşandığını belirtmek gerek. Daha önceleri Bilişim Teknolojileri, sadece büyük yatırımlar gerektiren bir bölüm olarak algılanırken; şimdi kurumların en önem verdiği kısım olarak dikkat çekiyor. Çünkü şirket yetkilileri artık Bilişim Teknolojileri’nin iş yapış biçimleri, maliyetlerin düşürülmesi ve verimliliğin artırılmasında oynadığı önemli rolün fazlasıyla farkındalar. Bu nedenle de, bu konuda ihtiyaçlarını en doğru şekilde belirleyerek kendilerine katma değer sağlayacak; verimlilik, hizmet seviyesi ve müşteri memnuniyetini artıracak BT projelerini daha çabuk hayata geçiriyorlar. Şirketler artık BT’ye yönelik olarak yaptıkları planlar ve ayırdıkları bütçelerle bu konuya çok daha önem veriyorlar; yıllık hedef ve planların gerçekleştirilmesinde önemli bir rol oynadığının farkındalar ve BT için de kendilerini daha ileriye taşıyacak stratejiler geliştiriyorlar. BT’yi kendilerini başarıya taşıyacak önemli bir araç olarak konumlandıran ve bu konuda da gerekli yatırımları yapan kurumlar, hedeflerine çok daha kolay ulaşıyorlar.
Türkiye, Bulut Bilişim alanında hem ülke içerisinde hem de bölgede büyük bir potansiyele sahip. Bu potansiyeli değere çevirmek için telekom operatörleri, büyük sistem bütünleyicileri ve bağımsız Bulut Bilişim servis sağlayıcılarına önemli görevler düşüyor. Bölgesel roller için hem kendi üreteceğimiz Bulut Bilişim servisleri hem de Microsoft, Amazon, Google gibi dünya çapında Bulut Bilişim servis sağlayıcılarının bölgesel hizmetlerini sağlayarak bir bölgesel köprü rolü ile bölgede, bu konuda ülke olarak liderliğe oynamamız içten bile değil. Aslında buna IDC’nin raporlarına bakıp da görememek elde değil. Bir baksanıza, Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Bölgelerindeki Bilişim ve Haberleşme Teknolojileri harcamaları 2011 yılında 60 milyar dolar seviyesinin üstüne çıkacak, 2010 yılına kıyasla dolar tabanında %12,8 büyüme beklentisi var. Bu büyüme oranı 2010 yılında gerçekleşen %12,5’lik büyüme seviyesine yakın olarak gerçekleşecek, fakat 2010 yılında bu büyümenin, 2009 yılındaki %0,5’lik düşük büyümeden sonra gerçekleşen toparlanma olduğu unutulmamalı. Özetle, bilişim pazarı ekonomik kriz etkilerinden kurtularak güçlü bir toparlanma gerçekleştirdi ve genel görünüm de oldukça olumlu. 2010’da da olduğu gibi donanım harcamalarındaki toparlanma, toplam büyümenin en önemli etkenlerinden biri olacak. 2011 yılında donanım harcamalarının yaklaşık %14,2 büyümesi bekleniyor.

Saygılarımla.