1 Kasım 2011 Salı

Test Merkezi

Sony Tablet S
Artık teknoloji devi Sony de tablet bilgisayar pazarına merhaba dedi. 1 Ekim’den itibaren Avrupa ile aynı anda Türkiye’de satışa sunulan Tablet S’ten beklenti büyük. Aslında nasıl büyük olmasın ki? En son teknolojilerin şık ve farklı bir tasarım ile birleştiği tablet uygun fiyat özelliği ile de piyasaya etkili bir giriş yapacağı kesin. Derginiz Telepati yine bir ilke imza atarak resmi olarak satışa sunulan Sony Tablet S’i sizler için inceledi.

Kutu içeriği
- Sony Tablet S
- Güç adaptörü
- Şarj adaptörü ve USB bağlantı kablosu
- Kullanım kılavuzu

Teknik özellikler
- (241,2 x 10,1) mm ebatlarında, 598 gram ağırlık
- 9,4 inç, WXGA (1280x800) piksel TFT renkli LCD, çoklu dokunmatik ekran
- NVIDIA Tegra 2 mobil işlemci 1GHz
- 16 MB dahili bellek, 32 GB’ye kadar SD bellek desteği
- 3,5 mm kulaklık girişi, USB 2.0 HS, Wi-Fi
- (AAC, AAC+, AAC+ Enhanced, AMR NB, MP3, WMAv9) müzik biçimi desteği
- 5 megapiksel arka kamera ve 0,3 megapiksel ön haberleşme kamerası
- Android 3.2 işletim sistemi
- GPS/aGPS konumlandırma servis desteği
- Infrared Remote Control Functionality (kızıl ötesi uzaktan kumanda işlevi)
- 3-eksenli hızölçer, Gyrosensor, sayısal pusula, ortam ışığı algılayıcısı

Genel özellikler
Ortadan hafifçe katlanmış bir A4 dosya kâğıdını andıran tasarımda 9,4 inçlik ekranın üzerinde 0,3 megapiksellik haberleşme kamerası yer alıyor. Ön yüzeyde herhangi bir dokunmatik tuş ya da düğme bulunmuyor. Sağ yan kısımda güç/uyku düğmesi ve ses ayar düğmeleri yer alıyor. Sol kısımda 3,5 mm’lik kulaklık girişi ve bir kapak yer alıyor; tırnaktan çekip açılan bağlı kapağın içersinde mini USB girişi ve SD kart girişi yer alıyor. Her iki yan kısımda hoparlör ızgaraları yer alıyor ve bu görüntü ses kalitesinin iyi olacağına bir işaret gibi sanki. 5 megapiksellik kamera arka kısımda yer alıyor. Şarj noktası ise, ekranın alt kısmında. Yalnız şarj noktası ve cihazı bize bir önceki nesil Sony Ericsson mobil telefonlarınınkileri hatırlatıyor ne yazık ki. Çabuk bozulacak gibi yapısı olan şarj cihazı ve noktasına kullanıcının gözü gibi bakması gerek. Asimetrik tasarımda ağırlık noktasının şişkin noktaya doğru kullanılması, cihazın tek elle tutulmasını ve kullanılmasını kolaylaştırıyor.

Çoğul ortam, bağlantı ve hafıza özellikleri
NVIDIA Tegra 2 çift çekirdekli işlemci desteği sayesinde Sony Tablet S ile İnternet tarayıcısında gezinirken, HD film izlerken, müzik dinlerken ya da hepsini bir arada yaparken hız ve performans farkını hemen hissediyorsunuz; genel işlemci ve grafik işlemci gücü iPad1’i gerilerde bırakıyor diyebiliriz. Android’in en son sürümü 3.2 işletim sistim sistemini kullanan Sony Tablet S üzerinde türlü çoğul ortam dosyasını izleyebiliyor, kendi eğlence sisteminizi oluşturabiliyorsunuz. 178 derecelik görüş açısı ve 10 parmak çoklu dokunmatik ekran desteği kullanıcılara konforlu ve sezgisel dokunma deneyimi sunuyor.
Sony Tablet, Sony’nin TruBlack teknolojisine sahip. Bu TruBlack teknolojili panel, LCD ve ekran arasında ışık kırılmasını kontrol ederek daha canlı renkler, daha koyu siyahlar ve canlı bir resim sağlıyormuş dediler, inceledik ve dedikleri gerçekten doğruymuş. Hem kapalı alanda hem de açık havada yüksek kontrast oranlı ekran için güneş ışığı veya floresan ışığının yansımasını ve parlamasını da olabildiğince azaltıyor.
Sony’nin Quick View ve Quick Touch teknolojileri, son derece pratik bir kullanıcı arayüzünün yanı sıra Web’de daha hızlı dolaşmaya, hızlı yanıtlar veren ve oldukça akıcı bir dokunmatik ekrana imkan tanıyor. Sanal klavyenin büyük tuşları, elinizdeki işe göre otomatik olarak ayarlanırken, ekran alanının tüm avantajını kullanıyor. Örneğin şifre girerken sayısal tuş takımı açılırken, kelimelerin otomatik olarak tamamlanması e-mail ve metin yazımlarını hızlandırıyor. Tam Türkçe klavye kullanıcılara daha hızlı ve daha konforlu yazı yazma deneyimi sağıyor. Böylece kullanıcılar her yerde ve her zaman daha üretken hale gelebiliyor.
Ön yüzündeki 0,3 MP kamera ve arka taraftaki 5MP’lik kamerasıyla kullanıcılara video konferansı yapma ve iyi çözünürlükte fotoğraflar çekebilmelerine olanak tanıyor.
Sony Tablet S, ev eğlencesi cihazlarını kontrol etmenize ve içerikleri arkadaşlarınızla ve ailenizle kablosuz olarak paylaşmanıza izin veriyor. Kişisel fotoğraflar ve video içeriği, Sony Tablet’teki bir düğmeye dokunularak DLNA uyumlu TV’ler ve diğer cihazlarda da izlenebiliyor. Müzik, Sony Tablet’te kablosuz hoparlörlerle de dinlenebiliyor.
Sony Tablet S kızıl ötesi teknolojisine de sahip ve TV, Blu-ray Disk çalar ve ev sineması seti gibi birçok ev cihazını uzaktan kumanda etmek için de kullanılabiliyor.
16 GB’lik Wi-Fi destekli sürümü ile piyasaya çıkan Tablet S’in 3N destekli sürümü Kasım ayında piyasaya çıkmış olacak. SD kart desteği ile birlikte gelen cihazın açık kalma süresi yaklaşık 400 saatin üzerine çıkıyor. Yaklaşık 6 saat aralıksız video izlettiren tablette 30 saat boyunca müzik dinleyebilir, 6 saate kadar Wi-Fi üzerinden Web’de dolaşabilirsiniz.

Uygulamalar
Sony Tablet S ile kullanıcılara özel uygulamalar da sunuluyor. Örneğin Sosyal Besleme Okuyucusu (Social Feed Reader), Facebook, Twitter ve RSS’yi kolay ve kullanışlı bir şekilde izlemek için tek bir besleme şeklinde birleştiriyor.
Mik Çalar, müzik kütüphanenizde dolaşmanıza, SensMe kanalları ile dinamik olarak temalı çalma listeleri oluşturmanıza, kapak sanatı ve görsellerini izlemenize ve ilişkili çevrimiçi içerikleri almanıza izin veriyor. Müzik setiniz gibi başka ağa bağlı DLNA cihazları ile eğlenmek için, Sony Tablet’te müziği kablosuz olarak çaldırmak amacıyla sadece ekrandaki bir ikona dokunmanız yeterli.
Video Çalar, geniş bir video ayarı yelpazesi ile video içeriklerinde dolaşmanıza ve onları oynatmanıza, sahneleri aramanıza ve videoları BRAVIA TV gibi diğer ağa bağlı DLNA cihazlarında izlemenize imkan tanıyor.

PlayStation sertifikalı ilk tablet
Sony Tablet S PlayStation Sertifikalı ilk tablet bilgisayar. Yakın zaman içerisinde yeni oyunlar ve uygulamalar ve zenginleşen içerikler ile Tablet S kullanıcılarına güzellikler sunulacak. Bu durum bile kaliteli ve eğlenceli oyun oynamayı dileyen kullanıcıların Tablet S’e sahip olmalarını gerektiren bir özellik.

Sonuç olarak; Android’li bir tablet bilgisayar almayı düşünüyorsanız, birçok ortam desteği sunan ve türlü Sony teknolojileri ile benzemiş Tablet S’i tüm okuyucularımıza şiddetle tavsiye ederiz. Kaliteli ekran, yüksek performans, güçlü ses, bağlantı, İnternet ve çoğul ortam özellikleri, uygun fiyat ile birleşince tadından yenmiyor.

Sony Ericsson XPERIA Ray
Sony Ericsson yepyeni XPERIA’sı Ray’i Türk kullanıcılar ile buluşturdu. Hem ince hem de hafif yapısı, mükemmel renk paletine sahip ekran dikkat çekici.

Kutu içeriği

  • Sony Ericsson XPERIA Ray
  • Şarj ve veri bağlantı kabloları
  • Mikrofonlu kulaklık seti
  • Pil
  • Kullanım kılavuzu

Teknik Özellikleri

  • (111 x 53 x 9,4) mm boyutlarında ve 100 gram ağırlık
  • GSM (850, 900, 1800, 1900) MHz ve HSPA (HSDPA: 7.2 Mbps, HSUPA: 5.76 Mbps) şebeke desteği
  • 3,3 inç boyutunda, (480 x 854) piksel çözünürlüğünde (FWVGA) dokunmatik kapasitif ekran (Reality Display), 16,7 milyon renk desteği
  • Mobil BRAVIA grafik motoru
  • 1 GHz Qualcomm MSM8255 Snapdragon işlemci, 512 MB RAM
  • Android 2.3.3 (Gingerbread) işletim sistemi
  • FM Radyo
  • 32 GB’ye kadar microSD kart desteği
  • 8,1 megapiksel otomatik odaklamalı, HD video kayıt destekli, LED flaşlı kamera ve görüntülü haberleşme için ön VGA kamera.
  • Wi-Fi, 3N, Bluetooth bağlantı desteği

Genel özellikler
Cihazın ön yüzündeki 3,3 inçlik ekranın hemen üzerinde VGA çözünürlük destekli bir haberleşme kamerası yer alıyor. Alt kısımda ise, oldukça şık bir ‘Ev Ekranı’ düğmesi bulunuyor. XPERIA logosunun sol yanında geri dönüş sağ yanında ise seçenek dokunmatik düğmeleri yer alıyor. 3,5 mm’lik kulaklık girişi sağ üst kısımda yer alırken, güç/uyku düğmesi hemen üst kısımda yer alıyor. Sağ kısımda ise, ses ayar düğmeleri mevcut. Arka kısımda 8,1 megapiksellik LED flaş destekli HD kamera yer alıyor.

Kullanım ve çoğul ortam özellikleri
Tasarım konusunda sınıfı fazlasıyla geçen Sony Ericsson XPERIA Ray güçlü kullanım ve donanım özellikleriyle fark yaratıyor. Telefon sahip olduğu 3,3 inçlik çoklu dokunmatik (multi-touch) ekranı ile hem cep sineması meraklılarını hem de erişilebilirlik nedeniyle büyük ekranları tercih edenleri memnun edeceğe benziyor.
8,1 megapiksellik kamera şu anda Android telefonlarda kullanılan en kabiliyetli donanıma ve yazılım desteğine sahip. Kamera ile 720p’de HD video kaydı da yapabiliyorsunuz.
Xperia Ray Web sayfaları ve ofis belgelerinin görüntülenmesinde büyük kolaylık sağlayan “ekrana sığdır” özellikli çoklu dokunmatik yakınlaştırma teknolojisi ve telefonun işlevlerine tek tuşla erişim desteği ile kullanıcılara büyük kolaylık sağlıyor.
Xperia Ray’in Sony Mobile BRAVIA Engine Reality Display ekranı, çoğul ortam deneyimini zenginleştiren görüntüler sunuyor. Quickoffice ve “docs” desteği ile aynı zamanda bir mobil ofis ve cep sineması olan Xperia Ray, uygun bağlantı seti yardımıyla telefonunuzu TV setinize bağlayıp resim ve videolarınızı salonunuzda HD kalitesiyle izlemenize de imkan tanıyor. Xperia Ray, Bluetooth ve Wi-Fi özelliklerine sahip bulunuyor ve kablosuz bağlantı destekli cihazlar için mobil modem olarak da kullanılabiliyor. Cihazda bulunan GPS yongası ile konum bilgilerini anlık olarak alabiliyorsunuz. Telefonda RDS destekli bir FM radyonun bulunması da yeri geldiğinde oldukça önemli bir özellik.
Xperia Arc 1GHz Qualcomm MSM8255 işlemci kullanıyor; menüler olabildiğince hızlı açılıyor ve ekrana dokunur dokunmaz komutlar uygulanıyor.
Fotoğraf ve video çekiminde titreşimi önleyerek profesyonel kayıt imkanı veren Xperia Ray, SensMe, TrackID ve xLOUD uygulamalarıyla tam kapsamlı bir Walkman deneyimi de sunuyor. Çoğul ortam tarafında Twitter-Timescape tümleşmesi, görüntülü görüşme, 3 boyutlu oyun, Infinity Button desteği sunan Xperia Ray; Google ve Sony Ericsson Exchange ActiveSync gibi gelişmiş hesap eşitleme seçenekleri de sağlıyor.
Xperia kullanıcılarının sosyal medya deneyimini geliştirmek üzere tasarlanan Facebook inside Xperia uygulaması ile arkadaşlarınızın hangi şarkıları beğendiğini müzik çalarınızdaki Facebook eklentisi ile görebilir, YouTube gibi sitelerde şarkılarınızla video kliplerinize yapılan yorumları takip edebilirsiniz. Facebook inside Xperia, Facebook’a telefonunuzun resim galerisi, müzik çaları, rehberi ve takviminden ulaşmanıza imkan vererek beğen düğmesini Facebook’a girmeden kullanmanızı sağlıyor. Sony Ericsson’a özel Timescape uygulaması ise Facebook gibi sosyal medya uygulamalarını tek ekrandan kullanmanıza imkan tanıyor, ‘Infinity Buuton’ tuşuda müzik kitaplığınızdaki şarkılar ve sanatçılarla ilgili video kliplerle albümlere aynı ekranda çevrimiçi olarak ulaşmanızı kolaylaştırıyor.

Sonuç olarak; Xperia Ray, hızlı işlemcisi ve yaklaşık 7 saat konuşma süresi tanıyan uzun ömürlü piliyle dinamik temponuza ayak uyduruyor, 100 binden fazla ücretsiz Android uygulaması ile size en kişisel deneyimi sunuyor. Yalnızca 100 gram ağırlığındaki hafif ve ince tasarımlı Xperia Ray, gömlek ve kot cebinize rahatlıkla sığarak günlük hayatta üstün taşıma kolaylığı sağlıyor. Telefonunu yenilemek isteyen, Android’in tüm nimetlerinden faydalanmak isteyen kullanıcılara tavsiyemizdir.

Philips Harmony DCD 8000 müzik seti
İnternet her ne kadar müzik dinleme alışkanlıklarımızı bilgisayara ya da mobil cihazlara doğru yöneltse de evinde teknoloji çağına uygun bir müzik sistemi barındırmak isteyenlerin sayısı da bir hayli fazla. Philips Harmony DCD 8000 müzik seti geçtiğimiz ay Test Merkezimizin konuğu oldu ve yine Türkiye’de ilk kez sizler için inceledik.

Kutu içeriği

  • Harmony müzik seti
  • (2 x 80) Watt hoparlör
  • Komposit video kablo (Y), AC güç kablosu, FM anteni, 3,5 mm stereo bağlantı kablosu, garanti sertifikası, kullanım kılavuzu ve CD’si.
  • Uzaktan kumanda (44 tuşlu, 2 x AAA pil ile)

Teknik özellikler

  • (270 x 142 x 295) mm ana ünite ebatları
  • (180 x 282 x 320) mm ana hoparlör ebatları
  • 14,5 kg net ağırlık
  • (2 x 80) W ses çıkışı, Dolby Digital desteği
  • USB girişinde direkt çalma
  • iPod/ iPhone/ iPad dock üzerinden şarj ve çalma desteği
  • DVD oynatıcı üzerinden CD, CD-R/RW, MP3-CD, WMA-CD ses diskleri çalma
  • DVD, DVD-Video, DVD+R/+RW, DVD-R/-RW, DivX Ultra, Video CD/SVCD video disk desteği
  • HDMI çıkış, Komposit video (CVBS) çıkış, Digital coaxial çıkış, AUX in, FM Anten girişi, sağ ve sol hoparlör girişi, hat çıkış yuvası, MP3 Link, USB 2.0 giriş, 6,3 mm kulaklık girişi

Genel özellikler
Alışılagelmiş müzik setlerinden farklı bir teknolojik yapıya sahip olan Harmony DCD 8000 daha ilk bakışta düzgün ve sağlam tasarımı ile dikkat çekiyor; ekranlı anapanelin üzerinde bulunan kapağın sürgüsünü kaldırdığınızda iPod/ iPhone ve iPad uyumlu bir stant ortaya çıkıyor. Bu da mobil ya da İnternet üzerinden dinlediğiniz müziğin anında güçlü ve mükemmel ses kalitesine sahip set hoparlörlerinden dışarıya yansıması anlamına geliyor. 80 Watt gerçek ses çıkışlı 2 adet hoparlör Dolby Digital ses desteği ile kapalı ortamlarda mükemmel bir müzik keyfi vadediyor. Bu arada bu hoparlörler HDMI bağlantısı ile HD destekli televizyonunuzda sinema keyfi yaşarken de sinema ses sistemi vazifesini kusursuz şekilde yerine getiriyor. DVD okuyucu hemen hemen tüm disk çeşitlerini başarıyla, takılmadan çalabiliyor (Blu-ray hariç). Bundan sonraki sürüm 1-2 yıl sonra muhtemelen Blu-ray destekli bir model olacaktır. HD görüntü tabi ki sadece disk üzerinden alınmıyor; DCD 8000 bir de USB 2.0 yuvası barındırıyor. Sahip olduğunuz flaş bellek ya da harici sabit diskiniz vasıtasıyla HD filmlerinizi, kliplerinizi ya da fotoğraflarınızı HDMI yoluyla yüksek çözünürlüklü televizyonunuzda izleme şansına sahipsiniz. Harmony için MP3, WMA gibi taşınabilir müzik biçimlerini gerek CD, gerekse USB üzerinden çalmak ise çocuk oyuncağı.
Şık LCD ekran üzerinde çalan parçanın ya da ayarlı FM istasyonun bilgilerini an ve an görebiliyorsunuz. Setin sahip olduğu Alarm özelliği ise oldukça başarılı; sabah uyanacağınız müziği CD, USB, FM Radyo veya iPod olarak belirlemek sizin elinizde. Tam işlevsel 44 tuşlu uzaktan kumanda kusursuz bir erişim sağlıyor.

Sonuç olarak; Harmony DCD 8000 evine şık tasarımlı, Apple mobil ürünlerini destekleyen, yüksek ses çıkışına sahip, neredeyse her türlü ses ve video biçimini destekleyen ve aynı zamanda sinema oynatıcı ve ses sitemi almayı düşünenler için kusursuz bir seçim.

Panasonic LUMIX DMC-G3
Panasonic’in tüm dünyada elektronik vizöre sahip değiştirilebilir lensli sistem fotoğraf makinelerinin en küçüğü ve en hafifi olan Lumix G3’ü geçtiğimiz ay Test Merkezi’nde ağırladık.

Kutu içeriği

  • Panasonic LUMIX DMC-G3 sayısal fotoğraf makinesi gövde 14-42 objektif
  • Pil ve şarj ünitesi
  • Kullanım kılavuzu, yazılım CD’si
  • USB bağlantı kablosu
  • Kompozit bağlantı kablosu

Teknik özellikler

  • (115,2 x 83,6 x 46,7) mm ebatlarında, 336 gram ağırlık (gövde)
  • 16,0 megapiksel çözünürlük
  • Live MOS algılayıcı
  • ISO: 160-6400
  • Micro Four Thirds objektifleri
  • Pop-up dahili flaş
  • Dönebilen 3 inç dokunmatik ekran
  • Hafıza kart desteği: SD / SDHC / SDXC
  • Video kayıt: (1920×1080) piksel
  • USB, HDMI bağlantı desteği ve video çıkışı

Genel özellikler ve fotoğraf kalitesi
İlk bakışta anlıyoruz ki, Panasonic Lumix G3 benzersiz özellikleri ve çarpıcı görüntü kalitesini alüminyum kaplama hafif bir tasarımda buluşturmuş. 16.0 megapiksel algılayıcı ve oldukça hızlı otomatik odaklama özelliği, neredeyse DSLR fotoğraf makinelerine tanınmış olan benzersiz görüntü kalitesini tüm kullanıcılara sunuyor. Sezgiye dayalı çalışan otomatik çekim ayarları, tam kapsamlı gelişmiş özellikler, yüksek çözünürlüklü ve serbest açılı LCD dokunmatik ekran / elektronik vizör ile istediğiniz fotoğrafı istediğiniz şekilde elde edebiliyorsunuz. Geliştirilmiş Akıllı Çözünürlük görüntü işleme teknolojisi ve Akıllı D-aralık Kontrolünü birleştiren Venus Engine VI FHD, üstün sinyal işlemeyle kusursuz fotoğraflar ve yüksek tanımlı filmlerin elde edilebilmesini sağlıyor. Bu durumda kullanıcılar yüksek ISO değerlerinde bile renk akması olmadan net, yüksek çözünürlükte fotoğraflar çekebilirler. LUMIX G3’ün seri çekim yeteneği hızlı hareket eden objelerin bile mükemmel görüntüsünü garantilemek için geliştirilmiş. LUMIX G3 16 megapiksel çözünürlükte saniyede 4 kareye kadar ve 4.0 megapikselde ise, saniyede 20 kare hız ile yüksek çözünürlükte fotoğraf çekiyor. Bu hız ve görüntü kalitesi makinanın ne kadar güçlü olduğunun bir kanıtı adeta.
Canlı Görüntü özelliği ile deklanşöre basmadan önce mükemmel sonucu alacağınızı garantiliyorsunuz. Yüksek çözünürlüklü 460.000-noktalı serbest açılı Akıllı LCD ekranda ve yüzde 100 görüntü alanı sağlayan 1.440.000-noktalı 1,4 kat Canlı Vizör ile çektiklerinizi görüntüleyebiliyorsunuz. LCD ekran yana doğru 180° ve dikey olarak 270° dönebiliyor. Örtücü hızı ve diyafram açıklığı arasındaki ilişki ayarlar doğru aralıkta olmadığında renk kodlamalı bir uyarı da vererek, ‘Canlı Görüntü’de görülebiliyor.

Video yeteneği
LUMIX G3’ün kalite avantajları sabit fotoğraflar ile kısıtlanmamış. Fotoğraf makinesi Tam HD video çekimine de olanak sağlıyor. LUMIX G3’ün 16.0 megapiksel algılayıcısı fotoğraf makinesinin Tam HD AVCHD (1920 x 1080), 50i, biçiminde en düşük gren etkisiyle daha yüksek kaliteli filmler çekebilmesini sağlıyor. AVCHD biçimi Motion JPEG ile karşılaştırıldığında sıkıştırma için kullanılan kareler arası öngörü yöntemiyle neredeyse iki kat fazla kayıt süresi sunuyor. Tam zamanlı AF ve AF Takip özellikleri yüksek kaliteli filmleri kolayca kaydetmenizi sağlıyor. LUMIX G3, ekrana tek bir dokunuşla özneye odaklanıyor ve hareket ederken takip ederek odağı koruyabiliyor.

Sonuç olarak; Panasonic LUMIX DMC-G3’ün otomatik odaklamadaki avantajları, hızlı ve kaliteli fotoğraf kaydı, hafif ama bir o kadar da sağlan kasa yapısı ile piyasadaki emsallerinden birkaç adım önde. Genel hatlarıyla çok başarılı olan makineyi fotoğraf çekmeyi yeni öğrenen ya da fotoğraf konusunda profesyonel olan her kullanıcıya öneriyoruz. Yıldızlı Pekiyi.

Capacity Eurasia 2011

Capacity Eurasia 2011

Cenk Yapıcı

The event held on September 14, 15 in İstanbul.
Capacity Eurasia 2011 is the only wholesale focused event for the Eurasia marketplace: Bridging together the CIS, Türkiye, Iran, Iraq and Syria and international carrier-to-carrier markets. The event held on September 14, 15 in İstanbul.

Information about Capacity Media
Capacity Media through its publishing and conferences focuses on the wholesale telecommunications market and carrier-to-carrier business. Consisting of Capacity magazine, Capacity Conferences and International Telecoms Week (ITW), Capacity Media is established as the leading source of information for the global telecommunications community. Capacity magazine is an essential source of information in today's telecommunications wholesale carrier and service provider marketplace.
Capacity focuses on the critical business issues that carriers face in this rapidly changing market. Throughout the year, Capacity looks at 'need to know' subjects such as partnership strategies, connectivity, new business models, pricing, M&A activity, new technologies and companies in the news.
Capacity offers telecoms executives a rich blend of insightful analysis and business intelligence through this online portal and the monthly publication.

Conferences bring opportunities
Capacity Conferences hold a series of events around the globe, focused on the business of wholesale telecommunications. These unique events provide extensive networking opportunities, enabling you to meet the decision makers from local, regional and international carriers and service providers. High quality, extensively researched programs ensure that you have access to compelling content that will benefit your business. With a reputation for excellence, Capacity Conferences provide the optimum forum for you to make new business connections and identify profitable growth opportunities.
The market has recently demonstrated an increased interest in the Eurasian wholesale market as it becomes an increasingly important terrestrial transit route between Europe, the Middle East and Asia. Capacity Eurasia is an event which focused on key points:

  • Evaluating the growth potential of the Eurasia market and what will this market look like in the coming years,
  • Assessing the growth potential in the CIS and Eurasia,
  • Capitalizing on new market opportunities,
  • Evaluating the role of Eurasia as a bridge between Europe, the Middle East and Asia...

Türkiye's geo-political position makes it a natural communications bridge between Asia and Europe and a gateway for international sales and investments in the Telecommunications and IT sector in the Caspian region, Central Asia and CIS. Across the region, the telecommunications industry continues to experience a process of demonopolization and privatization. Telecommunication coverage is expanding and networks are being upgraded and digitalized. Satellite and mobile operations are also being developed whilst Internet and ISP use is growing as Türkiye's telecom sector prepares for EU accession.

Identifying new opportunities in the Eurasia Markets
The first panel of Conference was about assessing the growth potential in the CIS and Eurasia and capitalizing on new market opportunities. Azertelecom Chief Sales Marketing Officer Anvar Huseynov has given some information about his country and Azertelecom: ‘Azerbaijan has a most strategic place for communications hotspot. China, Russia, Iran, Türkiye and CIS countries… We want to be center of communications.’
Ali Amiri (Etisalat EVP, Carrier and Wholesale Services) told his company and operations to us: “We enable people to reach each other, businesses to find new markets and everyone to fulfil their potential. Across the UAE, we provide telephone, TV and Internet services for everyone, and much more for businesses. We are increasingly present in international markets. Our customers enjoy the latest services and technologies, as well as a choice of great entertainment. Etisalat is one of the largest telecommunications companies in the world and the leading operator in the Middle East and Africa, headquartered in the UAE.
Etisalat operates in 18 countries across Asia, the Middle East and Africa, servicing over 100m customers out of a total population of approximately 1.9bn people.
Etisalat is a comprehensive telecommunications provider offering a one-stop shop for mobile and fixed-line voice and data services to individuals, enterprises and international telecommunications companies, ISPs, content providers and mobile operators. It offers a variety of hi-tech complimentary services to the telecommunications industry including managerial and technical training, SIM card manufacturing, payment solutions, clearing house services, peering, voice and data transit, and submarine and land cable services.
Etisalat has a reputation for launching the right service to the right audience at the right market at the right time. This has been seen time and again, with the introduction of mobile, GSM, Internet, NGN fixed and mobile broadband services into the Middle East, Asia and Africa. Etisalat is also the major hub in the Middle East, for internet, voice, and mobile
Broadband, broadcast, roaming and corporate data services, with an extensive regional and intercontinental network. It is the largest carrier of international voice traffic in the Middle East and Africa and the 12th largest voice carrier in the world. Etisalat is the largest comprehensive provider of carrier and wholesale services in the region with Points of Presence (PoP) in New York, London, Amsterdam, Frankfurt, Paris and Singapore providing a truly global reach. Etisalat has 525 roaming agreements connecting 185 countries enabling BlackBerry, 3G and voice roaming.
Etisalat is a major investor in Thuraya, one of the world’s leading satellite geo-mobile communication systems covering approximately two thirds of the planet’s surface.”

Türk Telekom is the heart of communication
Türk Telekom International & Wholesale Senior Vice President Mehmet Toros informed the delegates about Türk Telekom company profile and visions: “Türk Telekom Group, the leading communication and convergence technology group in Turkey, provides integrated telecommunication services from PSTN and GSM to broadband Internet. As of March 31, 2011; Türk Telekom group companies have 15.8 million Fixed Access Lines, 6.7 million ADSL Connections and 11.8 million Mobile Subscribers. Group companies have a modern network infrastructure covering the whole country and offer a wide variety of services to residential and commercial customers all over Turkey. Apart from 81,4 % shares in Avea, one of the three GSM operators in Turkey, Türk Telekom owns 100% of wholesale data and capacity service provider company Pantel International AG and its subsidiaries, 99.9% of broadband provider TTNET, convergence technologies company Argela, IT solutions provider Innova, online education company Sebit A.Ş., online gaming company Sobee and call center company AssisTT. Türk Telekom also has an indirect minority share in Albtelecom, the Albanian incumbent telecom operator. 55% of Türk Telekom shares belong to Ojer Telekomünikasyon A.Ş. and 30% belongs to Turkish Treasury. The remaining 15% is publicly traded. Türk Telekom shares are listed in İstanbul Stock Exchange since May 2008.
Being the leader of the market with its capability to perceive customer expectations, its knowledge, and its entrepreneurial and competitive identity, Türk Telekom had witnessed one of the most important developments in its history when Oger Telecom had purchased 55% of Türk Telekom shares after its privatization in 2005. The broadcasting corporation called “Acquisition Monthly” on which the international investors keeping close tabs had awarded the privatization regarding the block sale of Turk Telekom as the “transaction of the year in developing markets” with respect to mergers and acquisitions. This union has also brought the company international standards in service mentality.
Our mission which defines the reason for the existence of the Company, and which value has been created for the customers is to provide customer-focused integrated communication solutions to our customers anywhere and anytime.
Our vision, which defines the future the Company wants to create and which is the destination the Company aims to reach, is to be the preferred communication operator carrying to the future.
Our values which represent the set of beliefs which makes the Company unique; and the cultural traits which define the character of the Company are as follows customer focused, trustworthy, innovative, responsible and dedicated. Our strength is Solidarity and Team Spirit.”

Connecting the World of the Golf
Mohammed Elagazy SVP International Relations, Business Development and Strategy informed us about GBI. He also talked about their vision, mission and benefits: “GBI’s vision is to facilitate economic and social growth across the Gulf region. GBI’s mission is to be the carrier’s carrier of choice for wholesale telecommunications traffic around the Gulf and beyond. GBI will achieve this mission by investing in and operating a state-of-the-art fiber network offering carriers greater bandwidth, choice, resilience and value. Maintaining a market position as the carrier’s carrier, GBI will seek to serve all carriers equally. GBI’s cable system will play an integral part in raising the quality of the communications infrastructure around Gulf region and thereby facilitate social and economic growth.
GBI’s network is one half of a very powerful partnership. We provide connectivity and when this is linked to IT, it changes the way people, enterprises and societies operate. This combination has been one of the main driving forces of globalization and enables companies to create a collaborative environment. GBI’s infrastructure will play a key role in driving this change. Improved connectivity will increase the region’s attractiveness to foreign investors. Governments around the world have realized the importance of high speed connectivity in attracting foreign investment and are taking steps to address this. The GBI network will position the region favorably when it comes to competing for inward investment.
It is not only business that will reap the benefits from the powerful partnership between IT and high speed connectivity. Consumers are also changing their habits, utilizing on-line information to be better informed, source products and services.
The GBI cable system will ensure that the Gulf has the right connectivity to be heard and is an active participant in global conversations.
GBI’s Network will provide operators with several benefits. The most immediate benefit GBI will deliver is increased bandwidth which will address the significant forecasted increase in telecommunications traffic generated in and around the Gulf.GBI’s investment will ensure that there is enough capacity for businesses and consumers alike as they increase their dependency on real time communications. Aligned with this increase in capacity will be our ability to offer greater levels of resilience to telecom operators. The core ring of the GBI network is designed to be self-healing, which means that traffic can be re-routed automatically to minimize any network outages. The GBI network will give telecom operators more choice of who to route their network traffic over. Choice creates more competition, which results in greater value. This will benefit not only the telecom operators, but also end customers. By investing in the latest technology and people, GBI will be able to offer superior service levels that have never been seen in the region before.”

A pan-European Carrier
George Nikoloudis, Chief Operating Officer told us current status of connectivity links and future plans of OTEGLOBE.
“OTEGLOBE, headquartered in Athens Greece, is a provider of international telecommunications wholesale services to high-capacity carriers and multi-site organizations in the broader SE European region. The company is a wholly owned subsidiary of OTE (ASE: HTO, NYSE: OTE), the leading telecommunications Group in Greece and the Balkans, and has been operational since October 2000. OTEGLOBE has grown to a regional hub delivering a complete portfolio of voice, data/IP and capacity services over a robust infrastructure.
OTEGLOBE operates two dual path high capacity optical networks, the GWEN and the TBN, stretching from Greece to Western Europe as well as an IP/MPLS network (MSP) with 14 nodes in Western Europe, SE-Europe and New York. In addition, OTEGLOBE has rights in several regional and transatlantic submarine cable systems; Trans border fiber optic networks to all neighboring countries and more than 150 direct bilateral routes.
OTEGLOBE’s international network connects SE Europe region with major telecom hubs in Western Europe.
It consists of two networks, physically and geographically diverse: the GWEN and the TBN.
In parallel, OTEGLOBE owns a Data/IP Multi-Services Platform (MSP), a private, state-of the art international network with PoPs in Western Europe, New York and major SE-European cities. We adjust our solutions to your individualized needs. OTEGLOBE analyzes and assesses your specific needs and provides you with customized solutions that combine high quality, reliability, availability, security, constant upgrading, thus fully satisfying even the most demanding telecommunications requirements. OTEGLOBE is committed to secure your business continuity with future-proof telecommunications solutions.”

‘Global İletişim brings you Next Generation Networks’
Mustafa Ünal, Head of Product Marketing & Business Development of Global İletişim informed the delegates about Global İletişim. He told their company and also infrastructure.
“More than 2000 strong brands and names have chosen to work with Global İletişim, an alternative telecom operator that offers an entirely new approach to telco operation. With a strong infrastructure and a collaborative approach, Global İletişim distinguishes itself from the competition providing its customers new and creative products based on countless innovations born of a rapidly developing technology.
With the technical infrastructure of NGN (Next Generation Networks) architecture, Global İletişim data and voice services are provided through a single network in a fast and reliable way. With services on a strong backbone in Turkey and abroad, and with an open structure that is always ready for expansion, Global İletişim provides its customers with all the advantages of one powerful infrastructure. With Telecom Infrastructure Operations License, Global İletişim is able to realize its own infrastructure projects. Our customers benefit from a designated and personalized, uninterrupted, reliable and economical infrastructure with all the independent voice, data services. And they are never tied to the processes, products, routes and the costs of an incumbent telecom operator.
Global İletişim İstanbul and Ankara datacenters are fully equipped and have technologically advanced infrastructures. Along with Global İletişim data and voice services, all datacenter services provide a work environment which allows customers to receive a fully comprehensive, high quality service from a single point.
Global İletişim offers a broad spectrum of services utilizing a wide range of communication products with three different licenses in six different product groups. Our tariffs are clear, transparent and easy to calculate. All regulations related to communications are carefully examined and systems are designed to provide direct solutions to meet customer needs and products and related services are designed accordingly.
Global İletişim voice, data, video and Internet services all operate from a single platform using NGN architecture. These high convergence processes are managed by experienced experts. A Global İletişim team of experienced marketing, development and sales experts develop integrated IT and datacenter projects, and PBX and network projects, while integration is realized by experienced technical teams who have led many successful projects.
Global İletişim convergence provides every customer a separate amount of time and work without incurring extra costs, while at the same time offering the convenience of a profitable and customized implementation start up.
Global İletişim technical infrastructure is based on NGN (Next Generation Networks) whose infrastructure, Internet access, data and voice services are all provided with high speed and reliability through a single network.
With a total of 24 POPs (Point of Presence) in various provinces in Turkey and in Frankfurt, Global İletişim connects to these points through its own backbone and the Turk Telekom voice network. The Global İletişim backbone has a fully redundant structure which is connected by circuits running through different routes. All equipment used is individually backed-up and the most advanced service continuity is provided on the network.
Devices on Global İletişim’s infrastructure, have received certification from international organizations such as ETSI; and support advanced technologies and new protocols such as SS7, ISUP, SIP, H.323, MGCP, etc.
There are many interconnectivity agreements between Global İletişim and major telecom operators including Turk Telekom and all Turkish GSM operators.
All routers and voice gateways have QoS capability which prioritize voice and allows you to manage voice packages. SS7 signaling protocol is used to make interconnection with telecom operator. Turk Telekom interconnection
Built in accordance with internationally accepted standards, Global İletişim has 3 datacenters- two in İstanbul and one in Ankara.
Global İletişim datacenters provide the most advanced technology in firewall, intrusion detection, virus protection and physical access security.”

Broadband is power
Rob Houghton, Vice President, Product Management, EMEA, Level 3 Communications made a presentation and told us about Level 3 and today’s communication technology:
“Explore how we evolved from being the best-funded start-up in history to one of the world’s six Tier 1 Internet operators. Meet the team behind our mission to combine comprehensive telecommunication services with true partnership. Discover how Level 3 is improving communication and enabling next-generation technology.
Level 3 was founded on the premise that cost-effective, scalable and reliable networks were the future for the telecommunications business. Once called “the best funded start-up in history,” we continually invested in infrastructure to become a world-class communications provider and have won the trust of the world's most sophisticated communications companies. It’s been an interesting history and is an ongoing story, one that we think you’ll want to know about in greater detail.
Today’s business applications require more bandwidth, but you need more than just a network. Level 3 provides a comprehensive suite of telecommunications services. Our global voice, transport and IP networks are the foundation of an extensive portfolio of products and services for voice, data and video. These assets, combined with our commitment to customer service, performance and value help you meet the challenges of business today.
You work hard to produce content that helps you stand out from the competition. High quality and rapid delivery are critical to your audience. The Level 3 Content Delivery Network (CDN) provides the bandwidth, worldwide connectivity, security and control to help quickly monetize your content. The right balance of performance, security, reliability and scalability creates value for your business and a great experience for your audience. Providing your customers with rich, high quality content grows more important every day, right along with the volume of informationavailable on the Web. Our global network of caching locations, the on-demand scalability of our IP network and our full suite of content delivery services ensures that your audiences’ experiences meet their expectations and needs. You want high traffic volume. You just need to optimize traffic flow and make sure that the right content is delivered to the right place, at the right time. Level 3 Content Delivery for Extended Libraries (CDXL) opens access to massive data storage and asset management, so visitors to your site can experience even long-tail content the way it’s intended to be.
Level 3 delivers a superior streaming media experience to your broadband users. We are uniquely positioned to support the rich-media delivery that users demand. Powered by one of the most connected content delivery networks in the world, the Level 3 Streaming platform is designed to support the next generation of streaming for leading media formats. Using this network, combined with Level 3 Vyvx video broadcast backhaul services, we can be your single-source transport provider, from Content Creation to Consumption.’

3 Ekim 2011 Pazartesi

Test Merkezi

Motorola DEFY
Motorola fotoğraf, video ve Web sayfalarını uçtan uca görüntüleyen 3,7 inçlik yüksek çözünürlüklü dokunmatik ekran ve gelişkin Web’de gezinme yetenekleriyle donatılmış ince ve cebe uygun Motorola DEFY modelini Turkcell satış kanalları üzerinden geçtiğimiz günlerde piyasaya sundu.

Kutu içeriği
- Motorola DEFY Akıllı Telefon
- Güç adaptörü
- Mikrofonlu kulaklık seti
- Şarj adaptörü ve USB bağlantı kablosu
- 1.540 mAh pil
- 2GB microSD bellek kartı
- Kullanım kılavuzu

Teknik özellikler
- (107 x 59 x 13,2) mm ebatlarında, 120 gram ağırlık
- WCDMA (900/2100) MHz, GSM (850/900/1800/1900) MHz şebeke desteği
- 3,7 inç WVGA, (854 x 480) piksel çözünürlükte çoklu dokunmatik ekran
- 512 MB dahili bellek, 32 GB’ye kadar Micro SD bellek desteği
- 3,5 mm kulaklık girişi, USB 2.0 HS, Wi-Fi, NGP desteği
- FM Radio alıcı, (AAC, AAC+, AAC+ Enhanced, AMR NB, MP3, WMAv9) müzik biçimi desteği
- 5 megapiksel, LED flaş
- Android 2.2 işletim sistemi
- GPS/aGPS konumlandırma servis desteği
- Android HTML WebKit ile Adobe Flash Lite 3

Genel özellikler
Motorola fotoğraf, video ve Web sayfalarını uçtan uca görüntüleyen 3,7 inçlik yüksek çözünürlüklü dokunmatik ekran ve gelişkin Web’de gezinme yetenekleriyle donatılmış ince ve cebe uygun Motorola DEFY modelini Turkcell satış kanalları üzerinden geçtiğimiz günlerde piyasaya sundu. Hemen teste aldığımız Motorola’nın son akıllısı artık alışıla geldiğimiz tablet telefon görüntüsünde. Tasarımda dikkatinizi çekecek ilk husus ise kuşkusuz üst kısımdaki 3,5 mm kulaklık girişindeki ve sol yan kısımda bulunan USB girişindeki sibop niteliğindeki kapaklar. Aynı durum, arka kapaktaki sürgülü açma kilidi için de dikkat çekici. Bunların bir araya geldiği ortamda diyoruz ki, Motorola DEFY suya, toza karşı dayanıklı bir akıllı telefondur. Toza ve suya dayanıklı olarak tasarlanan DEFY, aniden başlayan yağmur, telefona dökülen meşrubat veya kuma düşürme gibi hayatın karşımıza çıkaracağı minik güçlüklere meydan okuyacak şekilde tasarlanmış. DEFY’nin geniş ve sağlam ekranı çiziklere karşı da dayanıklı. Tabi sibopları tamamen kapalı olduğu durumlarda.
DEFY’nin farklı özellikleri sadece tasarımla sınırlı değil. Telefonda bulunan CrystalTalk PLUS özelliği, iki ayrı mikrofonu sayesinde arayan kişinin sesini yükseltmenin yanı sıra, görüşmenin yapıldığı ortamdaki arka plan gürültülerini filtreleyerek daha kaliteli ve bağırmak zorunda kalmadan görüşme yapma olanağı sunuyor.

Çoğul ortam, bağlantı ve hafıza özellikleri
Motorola DEFY Android 2.2 işletim sistemi ile birlikte geliyor. Bu da cihazın hem çoğul ortam hem de bağlantı özelliklerinin oldukça gelişmiş olmasının bir ispatı gibi. DEFY’nin 3,7 inçlik dokunmatik oldukça iyi bir çözünürlük ve keskinliğe sahip. Sadece çok üst düzey ve pahalı telefonlarda yakalayabileceğiniz görüntü kalitesine DEFY ile kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz. Bu canlı ve parlak ekranda 5 milyon piksellik kamera ile çektiğiniz fotoğraflar da bir hayli iyi gözüküyor, tabi bunda DEFY’nin kaliteli kamerası ve karanlık ortamlarda kullanabileceğiniz LED flaşı da rol oynuyor.
Telefonun her yanı izole edilmiş olmasına rağmen oldukça iyi bir ses çıkış gücüne sahip; bu ses gücü telefonla birlikte gelen mikronlu kulaklık setinden de bir hayli iyi şekilde anlaşılabiliyor. Bilindik her türlü ses biçimi çalabilen ve kayıt yapabilen telefonun FM radyosunun olması da ayrıca bir avantaj.
3.Nesil (3N) ve Wi-Fi desteği sunan DEFY, DLNA ve 3N ağ paylaşımı için özel uygulamalar da sunmuş. Bu da kuşkusuz müşteri memnuniyeti sağlayacaktır. Telefon Net kapısı uygulaması ile kablosuz ağ üzerinden diğer destekli tüm cihazlara görüntü ve müzik aktarımı da başarıyla gerçekleştirilebiliyor. Motorola DEFY’de bulunan içeriği HDTV, oyun konsolu ve bilgisayar gibi uyumlu cihazlarda izlemek, depolamak ve paylaşmak mümkün. Sosyal ağ uygulamalarının da sistemle beraber sunulduğu DEFY’de, e-posta ve anlık mesajlaşma platformu da kusursuz şekilde çalışıyor. Medya oynatıcısı müzik tutkunlarına tam ekran şarkı sözü desteğinin yanı sıra; diledikleri şarkıları keşfetme, satın alma ve yükleme olanağı sunarken, Motorola DEFY kullanıcıları Google Search, Google Maps ve Gmail gibi çok sayıda Google hizmetine ve Android Market üzerindeki 100 binden fazla uygulamaya erişebiliyor.
512 MB’lik telefon hafızası bulunan DEFY 2GB’lik bir microSD hafıza kartı ile birlikte geliyor, ancak siz bu kapasiteyi istediğiniz takdirde 32 GB’ye kadar yükseltme imkanına sahipsiniz.
Motorola DEFY, 1.540 mAh’lik bir pil ile geliyor. Tam şarjı gerçekleştirdikten sonra size Wi-Fi ve EDGE üzerinden bağlı olma şartıyla neredeyse 2 tam günü çıkarabilecek bir hayatta kalma süresi sunuyor. Ancak 3N şebekesi açık olarak kullanıldığında bu süre 1 güne düşüyor.

Sonuç olarak; Motorola DEFY, uygun boyutu, zengin özellikleri, suya, toza ve şoka dayanıklı kasa yapısı ve Android işletim sistemi ile fiyat/performansa bakıldığında olumlu bir görünüm sunuyor. Ülkemizde Turkcell ile birlikte satışa çıkan DEFY düzenlenen kampanya süresince Turkcell satış kanallarından 24 aylık kontratla tüm vergiler dahil ayda 45 TL’ye, 12 aylık kontratla ise ayda 76 TL’ye satın alınabiliyor. Turkcell’in kampanyasında cihazın yanı sıra aylık 250 MB İnternet paketi de dahil. Dileyen tüketiciler belirtilen taksitlere ayda 10 TL ek ücret ödeyerek 1 GB İnternet Paketi’ne veya 19 TL ek ücretle 4 GB İnternet Paketi’ne sahip olabiliyor. Eğer bütçenize uygun olduğunu düşünüyorsanız, telefonu önce denemenizi, sonra da satın almanızı tavsiye ederim.

ASUS Eee Slider tablet bilgisayar
Yaklaşık 3 yıl önce Netbook furyasını başlatan ASUS, anlaşılan o ki, bir benzerini tablet bilgisayarlarda da gerçekleştirmenin peşinde. Geçen sayımızda incelediğimiz ASUS Transformer oldukça beğenimizi kazanmıştı ama, Slider gerek tasarımı gerekse teknik özellikleriyle Android tabletler içinde oldukça önemli bir yer bulacağa benziyor.

Kutu içeriği

  • ASUS Eee Slider tablet bilgisayar
  • Şarj ve veri bağlantı kabloları
  • Kullanım kılavuzu

Teknik Özellikleri
- (271 x 176 x 13) mm ebatlarında, 886 gram ağırlık
- 10,1 inç, (1280 x 800) piksel çözünürlükte dokunmatik ekran
- Nvidia Tegra2 (Çift Cortex A9) işlemci
- Android 3.1 işletim sistemi (3.2’ye yükseltilebilir)
- 1GB RAM Bellek
- QWERTY Klavye
- Mini HDMI, 3,5 mm kulaklık çıkışı
- Micro SD kart yuvası, mini-USB 2.0 girişi
- 802.11 b/g/n, Bluetooth 2.1 kablosuz arayüz
- Kablosuz WAN-Geniş Alan ağı
- 5MP otomatik odaklamalı kamera ve 1,2MP Web kamera
- Stero hoparlörler

Genel özellikler
Slider, Transformer gibi QWERTY klavye ile beraber geliyor. ASUS Slider’ın farkı ise, çıkartılabilir yerine kızaklı bir klavyenin tasarımla birlikte sunulması. Böylece Slider’ı Android işletim sistemli bir Netbook gibi kullanma şansına da sahipsiniz. Oldukça şık bir tasarıma sahip olan Slider ile yazı yazmak ya da bilgisayarı kontrol etmek büyük avantaj sağlıyor. Daha satışa çıkmadan tasarımı ile 2011 Uluslararası Mükemmel Tasarım Ödülü (International Design Excellence Awards 2011) kazanan Eee Pad Slider, inci beyazı ve metalik kahverengi renk alternatifleri, kayarak açılan klavyesinin yanı sıra yeni Google Android 3.1 işletim sistemi (Android 3.2 yükseltilebilir ) ve güçlü çoğul ortam özellikleri ile sunuluyor.
Aynı Transformer’da olduğu gibi 178 derecelik görüş açısına sahip IPS ekranı, kullanıcılara zengin bir görsel deneyim sağlarken, USB yuvası, Micro SD kart okuyucu ve mini-HDMI girişi ile de zengin bağlantı olanakları sunuyor. Klavye kullanımı ile de e-posta ve blog-Net günlüğü yazı gönderilerinde daha kolay ve hızlı giriş sağlıyor.

Çoğul ortam ve bağlantı özellikleri

NVIDIA Tegra 2 çift çekirdekli işlemci desteği sayesinde ASUS Eee Pad Slider ile İnternet tarayıcısında gezinirken, HD film izlerken, müzik dinlerken ya da hepsini bir arada yaparken hız ve performans farkını hemen hissediyorsunuz; bu performans farkı iPad1’i oldukça gerilerde bırakıyor. HD video kaydı yapabilen ve başarılı ses sistemine sahip Eee Pad Slider üzerinden her türlü çoğul ortam dosyasını izleyebiliyor, kendi eğlence sisteminizi oluşturabiliyorsunuz. 178 derecelik görüş açısı ve 16:10 altın orana sahip parlak IPS ekranı oldukça başarılı bir görüntü deneyimi sunarken Corning Gorilla Glass cam çizilmelere karşı ekranınızı koruyor. 10 parmak çoklu dokunmatik ekran desteği kullanıcılara konforlu ve sezgisel dokunma deneyimi sunuyor. Ön yüzündeki 1,2 MP kamera ve arka taraftaki 5MP’lik kamerasıyla kullanıcılara video konferansı yapma ve iyi çözünürlükte fotoğraflar çekebilmelerine olanak tanıyor.
Bir ekran klavyesi ile karşılaştırıldığında, ASUS Eee Pad Slider’ın kayarak açılan klavyesi kullanıcılara daha hızlı ve daha konforlu yazı yazma deneyimi sağıyor. Böylece kullanıcılar her yerde ve her zaman daha üretken hale gelebiliyor. Sisteme yüklü olarak gelen Polaris Office 3.0 ile Eee Pad Slider, kullanıcılara, belgelerini, hesap tablolarını, sunum dosyalarını ve ofis belgelerini görüntüleme ve düzenleme imkanı sağlayarak, profesyonel Mobile Office çözümü sunuyor.
Asus Netbook’lardan alışkın olduğumuz cihazlar arasında sorunsuz veri transferi için kullanıcılara destek olan Web destekli depolama alanı WebStrorage’da bir yıl sınırsız depolama alanı ile en sevdiğiniz şarkı, film ve resimleri yedekleyebiliyor ve paylaşabiliyorsunuz; kısacası bulut bilişime merhaba diyebiliyorsunuz.
16 / 32 GB eMMC yuvası, USB girişi, Micro SD kart okuyucu ve mini-HDMI yuvası ile Eee Pad Slider, üstün verimlilik ve eğlence merkezi haline geliyor.

Tablet bilgisayarda Bulut deneyimi
Google’ın işletim sistemi Android 3.1 (Android 3.2’ye yükseltme imkanlı) sahip Eee Pad Slider kullanıcılara eksiksiz bir Web deneyimi sunuyor. Adobe Flash desteği ile zengin ve sürükleyici içeriği, biçime, destek durumuna takılmadan ekrana getiriyor.
MyNet teknolojisi ile sayısal içeriğin kolay bir şekilde kablosuz olarak evdeki ağ cihazlarından akışı sağlanabiliyor. Böylece HD videoları ve müzikleri HDTV’de ya da masa üstü bilgisayarda oynatabiliyorsunuz. Test için DLNA ağına eklediğim Eee Slider Sony BRAVIA televizyon, SONY VAIO diz üstü bilgisayar ve PlayStation 3 ile oldukça iyi anlaştı. İçerikler sorunsuz bir şekilde ev ağı üzerinde dilenen ekran ve cihazdan kesintisiz ve yüksek kalitede görüntülendi.
MyLibrary, İnternet’ten indirdiğiniz kitapları, dergileri, gazeteleri erişilmesi kolay bir dosyada toplama olanağı sunarken, MyCloud müzik, video, fotoğraf gibi tüm sayısal içeriklere tam erişim sağlamakta. Kullanıcılar aynı zamanda Mac ya PC sistemlerine uzaktan erişim için MyCloud’u kullanabiliyor; Eee Pad Slider’ın yeteneklerini geliştirmek için değişik uygulamalara erişebilirler.

Sonuç olarak; ASUS Eee Slider gerek ödüllü tasarımı, gerek çoğul ortam ve kullanım deneyimini üst seviyeye taşıyan teknik özellikleri, gerekse 10 saate varan pil ömrü ile Android işletim sistemli bir tablet bilgisayar almayı düşünen tüm kullanıcılara tavsiyemdir.

Olympus TG-310 sayısal fotoğraf makinesi
Olympus TG-310 sayısal fotoğraf makinesi tatillerinizde hiç yanınızdan ayıramayacağınız sayısal dostunuz olmaya aday. Çünkü bu fotoğraf makinesi emsallerinden çok daha farklı özelliklere sahip.

Kutu içeriği

  • Olympus TG-310 sayısal fotoğraf makinesi
  • LI-42B Lityum-Ion pil
  • F-2AC AC adaptörü
  • CB-USB6 USB kablo
  • CB-AVC3 ses/görüntü kablosu
  • El kayışı
  • Dünya çapında garanti kartı
  • Kullanma kılavuzu
  • Görüntü Yönetim Yazılımı CD’si

Teknik özellikler

  • (96,3 x 63,4 x 22,7) mm ebatlarda, 155 gram ağırlık
  • 14,5 megapiksel tam çözünürlük
  • 3,6 kat optik yakınlaştırma
  • 1/2,3 inç CCD algılayıcı, 6,9 cm TFT ekran
  • Darbelere dayanıklı 1,5 metreden düşmeye dayanıklı yapı
  • 3 metreye kadar su basıncına ve -10°C'ye kadar soğuğa dayanıklılık
  • HDMI, USB 2.0 ve SD hafıza kartı desteği
  • Portre, Güzellik, Manzara, Gece çekimi, Gece portre çekimi, Spor, İç Mekan, Mum ışığı, Kişisel portre, Günbatımı, Havai Fişek, Yemek, Dokümanlar, Sahil ve Kar, Sualtı Çekimi, Evcil hayvan (kedi), Evcil hayvan (köpek) başlıklarında çekim ayarları
  • ‘Auto, Otomatik Program, Sihirli Filtre, Panorama, Sahne konumları, Video, 3B Fotoğraflar’ çekim seçenekleri
  • 80, 100, 200, 400, 800, 1600 ISO
  • iESP otomatik odaklama, kontrast bulma
  • MPEG-4 biçiminde 720p’ye kadar HD kalitesinde video kayıt

Kullanım özellikleri ve fotoğraf kalitesi
Her yaz tatiline gittiğinizde deniz, havuz ya da kumsal maceralarınızı kaydedebileceğiniz bir fotoğraf makinesine ihtiyaç duyarsınız. Ancak elinizdeki makine ile sudan, kumdan veya diğer tehlikeli etkenlerden hep bir adım uzakta durmak ve makinenizi korumak durumundasınızdır. Bu durum yağmur yağarken ve kışın kayak sezonunda da yaşadığınız bir durumdur aslında. İşte her derde deva Olympus TG-310 sayısal fotoğraf makinesi tatillerinizde hiç yanınızdan ayıramayacağınız sayısal dostunuz olmaya aday. Çünkü bu fotoğraf makinesi, emsallerinden çok daha farklı özelliklere sahip. Özellikle zorlu, soğuk ve ıslak ortamlarda çekim için sizlere 3metreye kadar su basıncına dayanıklılık ve -10°C'ye kadar soğuğa karşı duran bir yapı sunuyor. Makine sert darbelere de bir hayli dayanıklı; 1,5 metreden düştüğünde bana mısın demiyor.
Kayabilen ikili kilit mekanizması, suyun altındayken bile kameranızın pilini, kart yuvalarını ve girişlerini korurken eklenebilir lens duvarı da optik yakınlaştırma lensini koruyor.
Bu yüzden; çocuklarınızın kameranızı birbirlerine atmalarına, suya düşürmelerine veya buzluğa saklamalarına karşı endişelenmenize gerek kalmıyor.
TG-310 gibi yaratıcı fotoğraf ve videolar çekip, bunları ailenizle ve arkadaşlarınızla kolayca paylaşmanızı sağlıyor. Kameranız, fotoğraf ve yüksek çözünürlüklü videolar için sekiz adet Sihirli Filtre efektine ek olarak, 3B fotoğraf çekimi özelliğine de sahip. ‘Eye-Fi Kart’ uyumluluğu ile fotoğraf ve videolarınızı otomatik olarak favori Web sitenize veya bilgisayarınıza kablosuz yükleyebiliyorsunuz. Yeni HDMI girişi sayesinde de, çektiklerinizi yüksek çözünürlüklü televizyonda tam boyutlu olarak izlemek çok daha kolay. Hareketli fotoğrafları özel hale getiren yakın çekimler için, TG-310'un 3,6 kat geniş optik yakınlaştırma (28-102mm) ideal. TG-310 kullanım kolaylığını en üst seviyeye çıkaran ve bulanıklığı azaltan ikili görüntü sabitleyiciden, Akıllı Otomatik Mod (i-Auto) ve AF İzleme gibi özelliklere kadar bütün Olympus özelliklerine sahip.
İşletim sistemi menüsünde göreceğiniz Portre, Güzellik, Manzara, Gece çekimi, Gece portre çekimi, Spor, İç Mekan, Mum ışığı, Kişisel portre, Günbatımı, Havai Fişek, Yemek, Dokümanlar, Sahil ve Kar, Sualtı Çekimi, Evcil hayvan (kedi), Evcil hayvan (köpek) başlıklarında çekim ayarlarını iyi incelemenizi tavsiye ederim. Hepsinin ayrı ayrı işe yaradığını göreceksiniz. Köpek ve kedilerin yüzlerini, kameraya baktıkları zaman otomatik olarak yakalamak için geliştirilmiş ‘Evcil Hayvan Algılama’ ayarını denemenizi özellikle tavsiye ederim; yalnız bu testte zararlı çıkan ofisimizin şirin kedisi ve adını Mısra’nın koyduğu ‘Oyun’ oldu. Tabi kedi köpeğin yüzünü tanıyan makine, insan yüzünü tanımaz olur mu hiç? 12 kişiye kadar mükemmel odaklanmış, pozlanmış yüzler ve doğru pozlanmış diğer alanlar için, ‘Gelişmiş Yüz Tanıma’ ayarını kullanmanız kafi. Makinedeki güzellik ayarı düzgün olmayan bölgeleri otomatik olarak buluyor ve düzeltiyor, bu sayede yüzler daha parlak ve pürüzsüz görünüyor; olduğu kadar.

Sonuç olarak; ne kadar iyi bir fotoğraf makinesi sahibi olursanız, olun, mutlaka ama mutlaka böylesine bir cihaza da sahip olmanız gerekiyor; özellikle çok gezen, tatil yapan bir evli, mutlu, çocukluysanız… Olympus TG-310’a sahip olmak isterseniz, ödeyeceğiniz miktar 500 – 550 TL aralığında olacaktır.

LG LW570S 3B Tam HD LED TV
Evinde yüksek çözünürlüklü yayın olmasa da televizyonun Tam HD desteklemesi bir saygınlık konusu. USB bağlantı noktasına bir bellek bağlayabilmek, içindeki videoyu oynatabilmek de ayrıca önemli. Ve şimdiki eğilim, artık 3 Boyutlu (3B) destekli televizyonlara doğru yöneldi.

Kutu içeriği

  • LG LW570S 3B Tam HD LED TV
  • (5 + 2) adet LG 3D gözlük (satış paketine göre farklılık gösterebilir)
  • Hızlı başlangıç kılavuzu, kullanım kılavuzu
  • TV stant ve ayağı
  • Tam işlevsel, ışıklı LG 3DTV uzaktan kumanda ve iki adet uyumlu pil

Teknik özellikler

  • 42inç, 3B’ye hazır Tam HD 1080p çözünürlük destekli LED TV
  • Edge LED Plus ve CINEMA 3D teknolojisi
  • TruMotion 120/100 Hz
  • 10 000 000:1 kontrast oranı
  • Wi-Fi ile DlNA 1.5 desteği
  • Smart TV, yönlendirme, NetCast, ağdan video izleme (UPnP/CIFS)
  • Skype ile uyumlu; 720p de HD haberleşme seçeneği
  • USB medya oynatıcı (NTFS/Fat) : MKV, DivX Plus HD, AVI, M2TS, MP4, WMV dosya biçim desteği
  • Üçlü tüner: DVB-C/T/S, CI+ yuvası ile birlikte
  • 4 adet HDMI 1.4a yuvası, VGA PC, YUV, ethernet, 2 giriş USB, optik çıkış, RCA 2.0

Genel görünüm
Evinde yüksek çözünürlüklü yayın olmasa da, televizyonun Tam HD desteklemesi bir saygınlık konusu. USB bağlantı noktasına bir bellek bağlayabilmek, içindeki videoyu oynatabilmek de ayrıca önemli. Ve şimdiki eğilim, artık 3 Boyutlu (3B) destekli televizyonlara doğru yöneldi. Test Merkezi’nde ağırladığımız yeni LG 42 LW570S 3D Tam HD televizyon performansıyla göz doldurdu. Gerek kasa yapısı, gerekse tasarımı ile oldukça şık bir görüntüye sahip olan LW570S, 4 adet HDMI girişi, VGA PC, YUV, Ethernet, 2 adet USB girişi, optik çıkış, RCA 2.0 ile kusursuz bir çevre birim desteği sunuyor. Televizyonla birlikte gelen tam işlevsel kumanda da tuşlar belirgin; istenildiğinde ışıklı olarak kullanılması da ayrı bir keyif.

En iyi 3B deneyimi
Bugüne kadar Sony, Panasonic, Samsung, Philips gibi dünya devi markaların birçok televizyonunu inceleme, hatta fabrikalarında görüntüleme şansı buldum. Bu markaların cihazları, ‘3D Active Shutter’ teknolojisini destekliyor. Gözlükleri ağır ve şarj edilebilir olduğu için, kullanımda elektromanyetik dalgalara maruz kalınabiliyor. LG yeni 3B teknolojisiyle hem olayın akışını değiştirdi, hem de gözlüklerin ağırlığını 16 grama kadar indirdi. CINEMA 3D teknolojisini televizyona sokan LG’de 3B bir filmi izlemek çok ama çok keyifli. Görüntüler oldukça keskin; ancak çok hareketli görüntülerde hafif de olsa bir bulanıklık söz konusu olabiliyor; bunun da nedeni teste gelen LED TV’nin en yüksek 100/120 Hz aralığında çalışmasından kaynaklanıyor. LG sinema gözlüğü ile odanın neresinden bakarsanız bakın, zaten izlediğiniz en iyi 3B televizyon olduğunu kendiniz söyleyeceksiniz. Sony PlayStation3 performansı da bir hayli iyi olan LW570S ile GranTourismo5 oynamak ciddi bir keyif; herkese tavsiye edilir.

Kullanıcı dostu gözlükler
Sadece 16 gram ağırlığındaki yeni LG CINEMA 3D gözlükler, elektrikli parça içermiyor; böylece hiçbir şekilde elektromanyetik dalga yaymıyor ve şarj edilmeleri gerekmiyor. Yeni LG CINEMA 3D gözlükler son derece uygun fiyatlarıyla da dikkat çekiyor. Bu sayede yüksek fiyatlar nedeniyle tek başına TV izleme dönemi de sona eriyor; kullanıcılar arkadaşları ve aileleri için ne kadar gerekiyorsa o kadar gözlüğü rahatlıkla alabiliyor. Ayrıca klipsli LG CINEMA 3D gözlük modelleri sayesinde gözlük kullananlar da kendi gözlüklerine çok rahat bir şekilde bu modelleri takabiliyor. Bunun yanında, Alain Mikli tarafından tasarlanan şık gözlükler de modanın sıkı takipçileri için güzel bir seçenek oluşturmuş.

Çoğul ortam özellikleri
Bu başlığı eskiden sadece bilgisayar incelemeleri için atardık, ancak gelişen teknoloji ile televizyonlarda artık küçük bir bilgisayar haline geldiler. Kablosuz veri aktarımı ile ağa bağlanabilen televizyon ile İnternet üzerindeki video sitelerinden çok hızlı ve kaliteli şekilde dilenen video klipler izlenebiliyor. YouTube uygulaması ise bilgisayardakinden çok daha hızlı çalışıyor. Eğer uyumlu klavyeniz varsa İnternet tarayıcı ile Web sayfalarınızda gezinebiliyor, e-postalarınıza bakabiliyor, ya da Twitter uygulamasıyla sosyal ağda takılabiliyorsunuz. Kablosuz bağlantı desteği ve DLNA sayesinde evdeki tüm ağ cihazlarındaki ortamı da ekranda görüntüleyebiliyor ya da dinleyebiliyorsunuz. LG TV’nin USB girişine bellek ya da sabit disk bağladığınızda içersindeki video ve müzikler dev ekranınızda beliriveriyor. Video dosyalarında her türlü H264/MPEG-4 AVC, MPEG-1, MPEG-2, MPEG-4, WMV9/VC1, AVI, MKV uzantılı video biçimini destekleyen televizyon, MP3, WMA (v2 - v9.2 arası), AAC biçimindeki müzikleri çalabiliyor.

Sonuç olarak; eğer bugünlerde 3 boyutlu yayın destekli bir televizyon almayı kafaya koyduysanız, alın size tavsiye: LG LW570S 3B Tam HD LED TV. 3B’yi emsallerinden ve rakiplerinden çok daha zahmetsiz ve keyifli olarak sunan televizyon sağladığı bağlantı ve çoğul ortam kabiliyeti ile evinizde tam bir ortam merkezi olmaya aday.

ERP Dosyası

Kurumsal Kaynak Planlaması (Enterprise Resource Planning - ERP), işletmelerde mal ve hizmet üretimi için gereken işgücü, makine, malzeme gibi kaynakların verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayan bütünleşik yönetim sistemlerine verilen genel isimdir.
Kurumsal Kaynak Planlaması (KKP) sistemleri, bir işletmenin tüm veri ve işlemlerini bir araya getirmeye veya bir araya getirilmesine yardımcı olmaya çalışan ve genelde kullanımı kolay olan sistemlerdir. Klasik bir KKP yazılımı işlem yapabilmek için bilgisayarın çeşitli yazılım ve donanımlarını kullanır. KKP sistemleri temel olarak değişik verilerin saklanabildiği bütünleşik bir veri tabanı kullanırlar.
Kurumsal kaynak planlaması anlam olarak, işletmenin tüm kaynaklarının birleştirilip, verimli olarak kullanılması için tasarlanmış sistemlere denmektedir. KKP kavramı ilk olarak üretim çevrelerinde kullanılmaya başlansa da; günümüzde KKP sistemleri çok daha geniş bir alanda telâffuz edilmektedir. Keyifle okuyacağınızı ve inceleyeceğinizi düşündüğümüz dosya için, Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP) hizmeti sağlayan dünyaca ünlü firmaların değerli yöneticileri ile bir araya geldik.

Sorunsuz planlama için SAP
Kurumsal uygulama ve yazılım alanında dünya lideri olan SAP, dünya çapında 53.000’den fazla çalışanı, önde gelen ürün ve servisleri ile müşterilerinin iş alanlarındaki inovasyonu artırmasına yardımcı oluyor. SAP, mağazadan depoya, masa üstünden mobil cihazlara, ofis çalışanlarından yönetim kuruluna kadar, kişi ve kurumların birlikte daha verimli bir şekilde çalışabilmesini ve rekabette öne geçebilmeleri için gereken iş öngörülerini daha etkili bir şekilde kullanabilmelerini mümkün kılıyor. SAP’nin uygulama ve servisleri bugün 120’den fazla ülkede bulunan her ölçekteki 109.000’den fazla SAP müşterisinin eylemlerini kârlılıkla yürütmesine, iş ve üretim süreçlerini kontrol etmesine, müşterileriyle ilişkilerini geliştirmesine, risklerini ve karar alma süreçlerini yönetmesine, gelecek hedeflerini planlamasına, tedarik zincirlerini ve iş operasyonlarını yöneterek verimliliğini artırmasına yardımcı oluyor. Dünyada ERP denince akla gelen ilk firma olan SAP’nin Türkiye Genel Müdürü Cem Yeker ile yaptıkları iş ve Kurumsal Kaynak Planlamada oynadıkları rol üzerine konuştuk.

SAP yaşamın her noktasında
Walldorf Almanya merkezli faaliyet gösteren SAP, New York ve Frankfurt’un da aralarında yer aldığı birçok borsada “SAP” sembolü ile işlem görüyor. Yıllık cirosu yaklaşık 12,5 milyar avro olan şirketin yazılım çözümleri, üretim, gıda, tekstil, otomotiv, sağlık, perakende, finans ve kamu sektörünün de aralarında yer aldığı 25’den fazla sektörün iş süreçlerine destek veriyor. Bunun sonucunda dünya genelinde yılda 2,5 milyar elektrik, su, gaz faturası SAP sistemleriyle kesiliyor; 50 milyon banka hesabı SAP sistemlerinde yönetiliyor; 2,2 milyar ton çikolata SAP çözümleriyle üretiliyor. SAP, uygulama ve çözümleri ile dünya genelinde 1 milyar kişiye ulaşmayı hedefliyor.
SAP’nin iş yazılımları alanındaki liderliğini Türkiye’de de devam ettiren SAP Türkiye, şirketin 65. ülke ofisi olarak 2001 yılında kuruldu. SAP’nin dünya genelindeki yaygın kullanımına paralel olarak Türkiye’de yıllık ciroya göre en büyük 10 şirketin 8’i iş süreçlerini, SAP çözümleri ile kontrol ediyor. Türkiye’de neredeyse her evde SAP sistemi üzerinde üretilen 10 ürün bulunuyor. Kurulduğu günden bu yana Türkiye’deki gelirlerini ve çalışan sayısını istikrarlı olarak artıran SAP Türkiye, ekosistemindeki onlarca iş ortağıyla birlikte 1.500’ün üzerinde nitelikli iş gücüne de istihdam imkanı sağlamış bulunuyor. SAP Türkiye hakkında daha ayrıntılı bilgi için www.sap.com/turkey adresini ziyaret edebilirsiniz.

Özel ihtiyaçlara kesin çözüm
İşletmenin kaynaklarının tespiti ve mevcut kaynakların en doğru şekil ve en doğru zamanda değerlendirilmesi açısından ERP yazılımları büyük önem taşıyor. İşletme içerisindeki birimlerin birbirleriyle tümleşik çalışmasını sağlayan ERP, şirkette o anki tüm iş akışlarının istenildiği zaman raporlarla izlenmesini mümkün kılıyor. ERP yazılımı, üst ve orta düzey yöneticilerin şirket stratejilerine yön vermelerini kolaylaştıracak araçlar olarak, şirketlerin geleceğini belirleyecek kararların en hızlı ve en az sapmayla alınmasına destek veriyor. Böylece şirketler, iş akışlarını kontrol edebilir. Maliyetlerini azaltıp verimliliklerini artırırlar; günümüz iş dünyasında rekabet avantajı sağlarlar. Kurumlar ERP seçimi yaparken iş süreçlerini iyi analiz etmeli ve ihtiyaçları doğrultusunda karar vermeli. Günü kurtaran çözümlerin yerine, kendilerine rekabet avantajı sağlayan, verimliliklerini artıran, en iyi iş uygulamalarını tercih etmeliler.
Şirketlerin bulundukları sektöre özgü gereksinimlerini karşılamak üzere tasarlanan SAP ERP uygulaması, kurumların sektöre özel ihtiyaçlarına tam olarak cevap verebiliyor.

En yenisi her zaman SAP’de
Mobil çözümler, sosyal ağ araçları, Bulut bilişim gibi tüm yeniliklere sahip olan SAP çözümleri; üretim planlamasından stok kontrolüne, müşteri ilişkilerinden insan kaynakları yönetimine kadar tüm iş süreçlerini kontrol altında tutarak firmaların verimliliklerini ve karlılıklarını artırmasına yardımcı oluyor. SAP iş çözümleri, küçük, orta ölçekli ya da büyük her ölçekteki firmanın aynı iş koşulları içinde hareket etmesini sağlayarak, rekabet ortamında eşitlik sağlıyor. SAP iş çözümleri sayesinde şirketler farklı kısımlar arasında bütünleşmeyi sağlıyor, stok maliyetlerini azaltıyor, karlılıklarını artırıyor, işletmelerin planlı, hızlı ve verimli üretim yapmasını sağlamasının yanı sıra satış ve pazarlama faaliyetlerini de düzenliyor.
SAP hem KOBİ’ler hem de büyük ölçekli işletmeler ve kamu kurumları için çok geniş bir yelpazede çözümler sunuyor. Bu çözümlerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

• SAP ERP (Kurumsal Kaynak Planlama)
• SAP BI (İş Zekası)
• SAP CRM Müşteri ilişkileri yönetimi
• SAP SCM Tedarik zinciri yönetimi
• SAP HCM İnsan kaynakları yönetimi
• SAP SRM Tedarikçi ilişkileri yönetimi
• SAP Sürdürülebilirlik
• SAP Kurumsal Mobilite Çözümleri
• SAP Kurumsal Bilgi Yönetimi
• SAP Kurumsal Performans Yönetimi
• SAP GRC (Kurumsal Yönetim, Risk ve Uyumluluk)
• SAP Ürün Hayat Döngüsü Yönetimi

Sosyal medya, Bulut Bilişim, bellek içi teknolojiler
Son dönemde en çok mobil kanallar, sosyal medya Bulut Bilişim’in ve bellek içi teknolojilerinin öne çıktığını söyleyebiliriz. SAP ürün ailesindeki ürünler de eğilimler doğrultusunda yeni özelliklerle sürekli güncelleniyor ve geliştiriliyor. Sosyal medya araçlarından gelen iletilere göre SAP CRM süreçleri otomatik olarak devreye alınabiliyor, müşteri memnuniyeti artırılırken, zengin müşteri deneyimi elde ediliyor. Sosyal medya üzerinde dikkatli incelenmesi ve geri dönüş yapılması gereken milyonlarca konuşma ve yorumu, SAP CRM ile tümleşik çalışan SAP Business Objects ürün ailesinden ‘Predictive Workbench’ ile hızlı bir şekilde analiz edilebiliyor. Telefon, faks, kısa mesaj, e-posta, sohbet gibi klasik kanallardan verilerini alan CRM sistemlerine sosyal medya kanallarını da ekleyerek, 360 derece görünüme ulaşıyor. Facebook ve Twitter üzerinde yaratılan kampanyalar ile hızlı ve ucuz bir şekilde doğru hedef kitleye ulaşarak talep artışı sağlayabiliyor.
Ayrıca, son yılların en popüler konularından SaaS ve onun yansımalarından olan Bulut Bilişim’den de söz etmek gerekir. Önümüzdeki dönemde özellikle küçük ve orta ölçekli şirketler bu eğilimin başını çekiyor olacak. Büyük şirketler ise şube ve bayilerini, dünyanın dört bir yanında bulunan bölüm ve ofislerini daha iyi yönetebilmek adına Bulut teknolojilerini giderek artan bir ivmeyle uygulamaya koyacaklar.
Araştırmalar, önümüzdeki 5 ila 10 yıllık zaman diliminde kurum çalışanlarının %35’inden fazlasının kurumsal uygulamalara mobil cihazlar üzerinden erişeceklerini söylüyor. Şu kesin ki nasıl masa üstü bilgisayarlardan diz üstü bilgisayarlara bir geçiş yaşandı ise, aynı değişimi diz üstü bilgisayarlardan mobil cihazlara doğru yaşayacağız. Mobil cihazlarımızı sadece İnternet’te gezinmek için değil, çalıştığımız konu ile alakalı tüm işlemleri gerçekleştirebileceğimiz bir platform olarak kullanacağız. SAP olarak bugün itibariyle müşterilerimizin kullanımına sunduğumuz, kurum için birçok süreç için, kurumsal iş sistemleri ile tümleşik çalışan hazır mobil uygulamalarımız mevcut.
Son olarak bahsedebileceğimiz odak noktamız ise, bellek içi uygulamalar. Burada amacımız, iş süreçlerinde çok hızlı karar almamıza imkan tanıyacak teknolojiyi müşterilerimize sunmak. Burada bahsettiğimiz teknoloji, mevcut performansın birkaç katına çıkartılması değil, en az 10-20 kat hız artışlarından bahsediyoruz. Karar almak için saatlerce ya da günlerce çalışmasını beklemek zorunda kaldığınız uygulamaları bir düşünün ve bu uygulamaların dakikalar hatta saniyeler bazında size sonuç verebileceği bir teknolojiye sahip olduğunu hayal edin, sizce iş süreçleriniz nasıl değişirdi? İşte biz bu hayali gerçekleştirecek teknolojiyi artık müşterilerimize sunabiliyoruz.

SAP, CRM’de de lider
Bağımsız analiz ve danışmanlık kuruluşlarının raporlarına göre SAP CRM Türkiye’de pazar payı ve lisans geliri olarak senelerdir liderliği elinde bulunduruyor. Bunun en önemli sebebi, CRM (İlişkisel Müşteri Yönetimi) platformunu bir bütün olarak düşünüp satış, pazarlama ve servis süreçlerini tamamen birbiriyle bütünleşik çalıştıran bir ürünü müşterilerimize sunmamızdır. SAP CRM, SAP’nin diğer ürünlerinde olduğu gibi dünyada kullanılan en iyi uygulamalar analiz edilip oluşturulmuştur. Ayrıca SAP’nin sektörel tecrübesi, farklı sektördeki müşterilerimiz için sunulan hazır CRM şablonunu da farklılaştırmaktadır. Yani otomotiv sektöründeki müşterimize kurulan hazır SAP CRM paketiyle, enerji sektöründeki müşterimize kurulan hazır paket endüstriyel ihtiyaçlar farklı olduğu için farklılaştırılmıştır.
SAP’nin yeni gelen teknolojilere karşı yaklaşımı, teknolojiye paralel olarak CRM sisteminde gereken bütünleşmesini yapıp CRM kapsamını genişletmektir. Mevcutta mobil kanalla sağladığı hazır tümleşme, sosyal medya kanalını da diğer kanallar gibi satış, pazarlama, servis süreçlerinde koşturması da SAP’nin CRM teknolojilerine yaklaşımını göstermektedir. Pazardaki CRM oyuncularına bakıldığı zaman SAP’nin bu konulardaki liderliği de bağımsız araştırma raporlarından görülmektedir.

Microsoft’tan Kurumsal Kaynak Planlaması Çözümleri
“Microsoft yazılımları çalışanların üretkenliğini ve performansını artırmanın yanı sıra, çeşitli iş süreçlerinde iyileştirme sağlayarak kurumlara tasarruf yapma olanağı verir. Verimliliğe katkısı tartışılmaz yazılımlardan biri olan Microsoft Dynamics daha tasarım aşamasında bile mevcut CRM ve ERP yazılımlarının ortak sıkıntılarının belirlenmesini ve özellikle bu sıkıntıların aşılmasını hedeflemiştir. Microsoft Office gibi yazılımların alışılmış arayüzleri sayesinde çalışanlar, Dynamics ekranları ile son derece rahat ve uyumlu çalışabilmektedir” diye söze başlayan Microsoft Türkiye Dynamics Satış Direktörü Arzu Türker Yılmaz bizlere Microsoft’un Kurumsal Kaynak Planlamasında verdiği hizmetleri, sunduğu çözümleri ve Microsoft’un rolünü anlattı. Yılmaz şöyle devam etti: “Genel olarak bakıldığında, Microsoft Dynamics CRM ve ERP, işletmelerin süreçlerini otomatikleştirerek başarılarını hızlandırma olanağı sağlıyor. Microsoft Dynamics’in çözüm üreten CRM ve ERP yazılımlarının temel hedefi, işletme yöneticilerinin günden güne değer katacak işlere odaklanmasını sağlayarak, her iş sürecinin etkinliğini artırmak ve beraberinde ön ofis ile arka ofis işlevlerini bağlamaktır.”

Microsoft’un rolü
Günümüz rekabetçi ortamı kurumlara birçok kritik görevi aynı anda üstlenmelerini gerektiriyor. Kurumların bir yandan olağan iş süreçlerini doğru kullanmaları, bir yandan da karar süreçlerini doğru ve hızlı yönetmeleri gerekiyor. Bunun yanında varlık ve kaynaklarını da stratejik planlamalara dayanarak kullanmaları gerekiyor. İşte bütün bu süreçlerin iç içe ve hızlı gerçekleşebilmesi kurumsal kaynak planlama yazılımlarının varlığını kritik öneme taşıyor.
Bu noktada Microsoft, sahip olduğu yöntem ve işlevlerle, kuruluşların gereksinimlerine en uygun ERP çözümünü onlara sunma rolünü üstleniyor. Tanıdık Microsoft ortamlarında, kurumların mevcut BT-Bilişim Teknolojileri sistemlerine uyum sağlayarak çalışan Microsoft Dynamics, ERP kurumların kısa ve/veya uzun vadede büyüme planlarında bütçelerine uygun çözümler sunuyor.
Hedef kitlemiz olan orta ölçekli ve büyümekte olan firmalar için kurumsallaşma da çok önemli. Yazılımlarımız hem küresel standart işlevleri destekleyerek, bu firmalara öngörü sağlamakta; hem de kendilerini farklı kılan, rekabet güçlerini artıran özel süreçlerini hızlı geliştirme şansı veriyor. Böylece firmalar kurumsallaşırken, hantallaşma girdabına düşmeden, hem çevik hem kurumsal bir yapıya sahip olabiliyorlar.

Microsoft KOBİ ve Kurumların tercih nedeni
Microsoft Türkiye olarak amacımız KOBİ’lere sunduğumuz yazılımlar ile yüksek kalitede, düşük maliyetli, sürdürülebilir ve kârlı bir üretim ortamı sunmaktır. Yakın bir geçmişe kadar şirketler her iş için farklı bir iş uygulaması kullanırken artık günümüzde tek ve güçlü bir ERP paketiyle bütün iş süreçlerini yönetmek mümkün olabiliyor. Microsoft Dynamics, Kurumsal Kaynak Planlama Yazılımı (ERP) ile KOBİ’lerin bütün işlerini bütünleşik bir uygulama platformunda yapmalarına olanak sağlıyor. Bizim için, şirketlerin farklı alanlarında farklı yazılım ve platformlar kullanmak hem bilgi bütünlüğünü riske atıyor hem de maliyetleri artırıyor. Bizim tüm ürünlerimizde hedefimiz, şirketlerdeki tüm kullanıcıların işlerini aynı yazılımda kullanabilmesi. Microsoft ‘Office’ ve ‘Sharepoint’ ile; tam tümleşik yapısı sayesinde, şirket içinde oluşan tüm bilgileri, kullanıcıları yormadan, tek bir veri tabanına alabiliyoruz. Bu sanıldığından çok daha fazla verim ve katma değer yaratıyor. Çoğu zaman önemsiz gibi gözüken ve dışarıda ‘Excel’ dosyaları ile ya da özel yazılımlar ile dışarıda bırakılan süreçlerin büyük hatalar, müşteri memnuniyetsizliği ya da analiz hatalarına neden olduğunu görüyoruz. Bu nedenle, önemli önemsiz tüm süreçlerin tek platforma taşınabilmesi çok önem teşkil etmekte.

Microsoft’tan ciddi destek
Dünya genelinde Türkiye ekonomisine istihdam ve iş olanağı yaratan KOBİ’ler Microsoft’un en önemli odaklarından biridir. 2,5 milyon işletmenin %99 oranının KOBİ’lerden oluştuğu ülkemizde, KOBİ’ler istihdamın %77’sini sağlıyor, bu da karşımıza toplam sermaye yatırımının %38’ine, yaratılan katma değerin %29’una, ihracatın %10’ununa eşit bir rakam çıkarıyor. Türkiye’de BT-Bilişim Teknolojileri sektöründe yazılıma yapılan yatırım oranı %20 oranında olmasına rağmen bu işletmelerimizde ciddi bir verimlilik sorunu söz konusu. Ancak hala gelişmesi gerek çok fazla sektör ve alan mevcut.
Bu açıdan üretim sektöründeki müşterilerimize yönelik yazılımlarımız ve iş ortaklarımız ile beraber geliştirdiğimiz geniş kapsamlı çözümler, müşterilerimizin ürün/hizmetlerini sektöre sunma süresini en aza indirgemelerine, değişen pazar koşullarına dinamik yanıtlar verebilmelerine, sürdürülebilirlik ve kârlılık ilkeleri ekseninde düşük maliyetlerde yüksek kaliteli üretim yapmalarına yöneliktir.

Microsoft Dynamics ön plana çıkmaya devam ediyor
Genelde kurum çalışanları kendi iş süreçlerini takip etmek konusunda sistem/yazılım desteği alamadıklarında Microsoft Outlook ve Microsoft Office ürünleri üzerinden işlerini yönetmeye çalışmaktalar. Önceden de bahsettiğimiz gibi tanıdık arayüzleri ile Microsoft Dynamics kullanıcıların bu programlarla çok rahat çalıştığını bildiği için, ‘Outlook’ içinden kullanılabilme ve ‘Office’ programları ile tam bütünleşme özelliklerini barındırıyor. Microsoft Dynamics olarak öne çıkan diğer bir özelliğimiz ise, lisanslama anlamında farklı seçenekler sunabiliyor olmamız. Kurumlara kendilerine ait bir sunucu üzerinden de, kendilerine ait olmayan yani kiralık sunucu veya sunucu kiralama hizmeti veren iş ortaklarımız üzerinden de hem sunucu hem de lisans kiralama olarak hizmet verebiliyoruz. Bu alternatiflere yönelebildiğimiz için de dünyada ve Türkiye’de pazar payımız hızla artmakta.
Ayrıca geçtiğimiz sene perakende ve e-ticarette yoğun bir büyüme gözlemledik. E-ticaret konusu genelde ayrı bir uygulama gibi ele alınmakta. Oysa bizim ölçümümüzde, kurumsal kaynak planlamasının içinde yönetiliyor ve tüm verilere anlık olarak ulaşılabiliyor. İnternet satışlarını yönetmek, tedariki sağlamak, müşteri ve tedarikçi ile faturalaşmak, iş zekası ise farklı analizler yapmak için tek bir sistem öneriyoruz

‘Dynamics, CRM için de esneklik sağlıyor’
Microsoft ürünlerinin genel özelliği, kullanıcıyı kendi alanında özgür bırakması ve kullanıcıların tüm yaratıcılığını kullanmasını teşvik etmesidir. Ürünler genelde kullanıcıların yaratıcılıklarına göre esneyen bir kullanım alanına sahiptir. Microsoft Dynamics CRM’de de aynısını görüyoruz. En büyük özelliğimiz kurumların müşteri ilişkileri yönetimi için ihtiyaç duyabilecekleri tüm alt yapıyı sağlama ve örnek şablonlar ile “En başarılı uygulamaları” ürünle birlikte sunmak. Bir diğeri ise kurumların rekabet piyasasında kendilerini öne geçirebilecek kuruma özel uygulamaları geliştirmemizdir.
İdeal CRM çözümünün, kurum çalışanları ile müşterileri arasında iletişim kurma ve birbirleriyle çalışma yollarını kolaylaştırma olduğu bilinci ile hareket eden Microsoft Dynamics CRM, kurumların işletme üretkenliklerini arttırmaya yardımcı olurken; kişiler, süreçler ve ekosistemler arasında bağlantılar oluşturmalarına da zemin hazırlıyor. Kurumların en değerli varlıklarından biri olan mevcut ve potansiyel müşteri ile kurum arasındaki ilişkiler, özellikle zorlu ekonomik koşullarda rekabetin ağır baskısı altında yeniden şekilleniyor. Microsoft Dynamics CRM’in sağladığı esneklik, şirketlerde müşteri bilgilerinin derinlemesine analizini sağlayarak uygun zaman ve maliyet koşullarında müşteriye yönelik katma değeri yüksek promosyon-özendirme, kampanya, vb. etkinliklerin düzenlenmesine imkân veriyor.
Microsoft Dynamics CRM, bünyesindeki iş akışı otomasyonu ve analitikleri gibi güçlü özellikleri sayesinde kurumların satış, pazarlama, hizmet, vb. kısımları arasındaki pürüzsüz bilgi paylaşımı ve görev dağılımı ile kurumların müşterilerine sorunsuz bir tecrübe yaşamasına olanak veriyor.
Son dönemde sosyal ağlar çok öne çıktı. Çoğu firma artık reklamlarında kendi Web sitelerini vermek yerine Facebook sayfalarının adresini vermeye başladı. Müşteriler Facebook’dan takip etmeyi daha kolay buluyorlar. Bu yüzden CRM ürünümüz ile Facebook sayfalarını bütünleştirerek, müşterilerimiz nerede olursa olsun, izini takip edebiliyoruz.

Gartner Dynamics’i ERP’de lider ürün seçti
Microsoft’un Dynamics çözümünün Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP) alanında Gartner tarafından yayınlanan Üretim Yapan İşletmeler İçin ERP Magic Quadrant 2010 raporunda lider ürün seçildiğini hatırlatmak isteriz. Güçlü yapısı ve sağladığı avantajlar ile işletmelerin her türlü ihtiyacına cevap veren kurumsal kaynak planlama çözümü Microsoft Dynamics AX, Gartner tarafından hazırlanan bu raporda “Lider Ürün” seçilirken, Microsoft Dynamics NAV ise “Niş Oyuncu” olarak kabul edildi. Bu yıl özellikle 100 - 999 arasında çalışana sahip ve yıllık cirosu 50 milyon - 1 milyar dolar arasındaki şirketler için geliştirilmiş ERP ürünlerinin küresel ölçekte değerlendirildiği raporda, Microsoft Dynamics AX’in uzun dönemli müşteri başarısı sayesinde pazarda ortalamanın üzerinde bir büyüme elde ettiği belirtildi.
Orta ölçekli işletmelerin tüm ihtiyaçlarına çözüm sağlayan ve rekabette üstünlük elde edebilmeleri için geliştirilen Microsoft Dynamics NAV ise, Garner Inc.’nin yayınladığı raporda “Niş Oyuncu” olarak kabul edildi. Microsoft Dynamics NAV, tümleşik ve esnek yapısı sayesinde orta ölçekli firmalara güvenilir bir iş yapma platformu sunuyor.
Microsoft Dynamics AX 2009, halen 38’i aşkın ülkede çeşitli kurumlar tarafından kullanılıyor. Önceki çözümün yeni sürümü olan Microsoft Dynamics NAV 2009 R2 ise Aralık 2010'da kullanıma sunuldu.
Sektörel odaklanma bizim için çok önemli. İş ortaklarımızın belli sektörlere odaklanmalarını ve o sektör için en uygun çözümü yaratmalarını destekliyoruz. Bu konuda finans, sigorta, inşaat, profesyonel hizmetler, kimya, mobilya vb. Sektörlerde çok yaygın kullanılmaya başlanan çözümler sunduk. Bu sene perakende ve e-ticareti de yaygınlaştığımız sektörler arasında göreceksiniz.

Workcube ile %100 Web tabanlı ERP
Kurumsal Kaynak Planlaması dosyamızın diğer bir konuğu ise 2001 yılında İnternet tabanlı kurumsal iş çözümleri üretmek üzere kurulmuş bir yazılım şirketi olan Workcube’ün Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Açıkel Turhan, bize enine boyuna ERP dünyasını ve Workcube operasyonlarını anlattı.

Workcube Türkiye faaliyetleri
Workcube Workcube markası ile ürettiğimiz %100 Web tabanlı ERP çözümümüz ‘Workcube Enterprise Business Portal’, onunla direk tümleşik çalışan Extranet (B2B) çözümümüz ‘Partner Business Portal’, şirketin Web üzerinden satış, servis vb. faaliyetleri yönetmesini sağlayan B2C-Kurumdan Son Kullanıcıya çözümümüz ‘Public Business Portal’ ve kurumların tüm insan kaynakları yönetimi ihtiyaçlarını çözmek üzere tasarlanmış Workcube İnsan Kaynakları Yönetimi çözümlerimiz mevcut. Ürettiğimiz bu çözümlerin ARGE faaliyetlerini, satışını gerçekleştiriyor ve çözümlere ilişkin danışmanlık, eğitim ve destek hizmetlerini veriyoruz.
Bir genel merkezimiz ve iki şubemizle faaliyetlerimize devam ediyoruz. Şu anda 400’ün üzerinde şirket Workcube’un ERP, B2B-Kurumdan Kuruma, B2C-Kurumdan Son Kullanıcıya, İnsan Kaynakları Yönetimi çözümlerini kullanıyor. Kullanıcı sayısı olarak 10.000’in üzerinde son kullanıcıya hitap ediyoruz. 2010 yılına kadar sadece Türkiye’de aktif olduk. 2010 yılından itibaren başta Almanya olmak üzere dış pazarlara açılmaya başladık. Almanya, Ukrayna Azerbaycan, Rusya, Hollanda gibi farklı ülkelerde işbirlikleri ve dağıtım anlaşmaları yaptık, yapıyoruz.
2010 da şirketimiz %42 büyüdü. 2011 de bu rakamı geçeceğimizi düşünüyoruz. 2010 yılında adım attığımız dış pazar çalışmalarının 2011’deki büyüme beklentilerimizde önemli bir payı olacağını düşünüyoruz.
Workcube kullanan müşterilerimiz içerisinde orta ölçekli işletmeler ağırlıkta olmakla beraber pek çok küçük işletme ve büyük holdingler, grup şirketleri de yer alıyor. Bu açıdan baktığımızda ürünümüzün 4-5 kişinin çalıştığı bir KOBİ’den binlerce çalışanın olduğu büyük holdinglere kadar çok geniş bir yelpazeye hitap ettiğini söyleyebiliriz.
Workcube sadece üretim, finansal ve işgücü kaynaklarını planlamak ve yönetmek üzere tasarlanmış klasik ERP çözümlerinden çok farklı bir ürün. Biz Workcube’u geliştirmeye başladığımız ilk günden itibaren ERP kavramına yepyeni bir bakış açısı getirdik. Bize göre artık bir işletmenin kaynakları sadece ham madde finansı ve insan kaynakları değil. Artık işletmeler çalışanlarından, müşterilerinden, bayilerinden, tedarikçilerinden ve ürünlerini kullananlardan oluşan çok geniş bir ağa sahip. Bu ağ arasında akan bilginin, dokümanın, ilişki ve iletişimin yönetilmesi işletmeler için çok hayati. Workcube bu bağlamda, işletmenin tüm iş ağını ve ilişkilerini içine alan ve kapsayan bir ERP olarak diğer çözümlerden farklılaşıyor.
Workcube tüm Kurumsal Kaynak Planlama (ERP), müşteri ilişkileri yönetimi (CRM), proje yönetimi, insan kaynakları yönetimi, fiziki varlıkların yönetimi, içerik ve doküman yönetimi, B2B, B2C yönetimi işlevlerini tek bir sistemde barındıran bir çözüm. Bu anlamda bir şirkete Workcube girdiğinde, o şirketin yönetim süreçleri için başka hiçbir yazılıma ihtiyacı kalmıyor diyebiliriz. Workcube’un bir önemli ve güzle özelliği de kullanıcı sınırsız olması. Sunucu tabanlı lisanslama yapıyoruz, bu sayede Workcube alan işletme sisteme istediği kadar kullanıcıyı ekleyebiliyor. Hatta sınırsız sayıda şirket de Workcube üzerinde yönetilebiliyor. Bu anlamda özellikle grup şirketleri ve holdingler için de çok ideal bir çözüm.

‘Rekabet için ERP, olmazsa olmaz’
ERP küçük büyük tüm kurumlar için artık neredeyse olmazsa olmaz haline gelmiştir. Çünkü artık işletmeler için en büyük değer ürettikleri bilgidir. Eğer bu bilgiyi planlı ve bütünlüklü biçimde yönetemezseniz; rekabette geri kalırsınız, dünyaya açılamazsınız. ERP veya herhangi bir merkezi bilgi sisteminiz olmadığında bu bilgi ‘Excell’ dosyalarında, e-postalarda veya her bölümün kendi kullandığı yazılımda parça parça dağınık biçimde yaşar. Kişilerin ürettikleri kişilerde kalır. Bilgi kuruma değil kişilere bağımlı hale gelir. Paylaşılması yaygınlaştırılması zorlaşır. Bilgilerin ortak raporlamaları çıkamadığı için karar vericiler yanlış kararlar alabilirler. Workcube gibi yeni nesil ERP çözümlerinde iş müşteri algısından başlar, satış sonrası bakım destek süreçlerinin yönetilmesine kadar gider. Bu süreçte yaşadığınız ve yaptığınız her şeyi kayıt altına almak ve o bilgilere anlık olarak ulaşmak şimdi işletmeler için en hayati konudur.

Workcube kurumlara avantaj sağlıyor
Workcube’u tercih etmeleri için pek çok sebep sıralayabiliriz. Workcube diğer ERP çözümlerine göre çok daha hesaplı bir üründür. Çünkü sunucu temelli lisanslama yapar ve tamamen merkezi bir sistemdir. Müşteri istediği kadar kullanıcıyı sisteme bütünleşebilir. Her ek kullanıcı için sonradan ek para ödemek durumunda kalmazsınız. Bu kullanıcının dünyanın en uç noktasında olması da fark etmez. Sadece bir bilgisayar ve internet bağlantısı herhangi bir kişinin sisteme erişip iş yapması için yeterlidir. Bu sayede şirketlerin şubelerine veya mağazalarına ayrı ayrı Workcube kurmaya gerek kalmadan Workcube kullanıcısı şirket tüm birimleri ile eş zamanlı iş yapabilir hale gelir. Ekstra kurulum gerektirmemesi maliyeti fazlasıyla düşürür. Workcube ayrıca platform bağımsız bir üründür. Elinizdeki var olan yatırımları korur ve yüksek maliyetli ek yazılım donanım yatırımı yapmanıza gerek bırakmaz.
Workcube ile tüm işinizi yönetebilirsiniz. Başka yazılıma ihtiyaç duymazsınız. Bu da KOBİ’ler için çok önemli bir konu. KOBİ’lerin üretim departmanı, insan kaynakları departmanı, servis ve destek departmanı, finans muhasebe departmanı veya müşteri ilişkileri departmanları için, yönettikleri projeler için ayrı ayrı yazılım alması neredeyse imkansızdır. Bu yazılımları ayrı ayrı aldığınızda tüm yazılımları birlikte yönetmek ve her birinden çıkan bilgiyi bütünleyip, anlamlı sonuçlar üretebilmek için ekstra iş gücüne ve güçlü bir altyapıya ihtiyaç duyarsınız. Bu hem maliyet hem de operasyon yükü açısından yönetilmesi güç bir iştir. Workcube ise sadece tek başına tüm kısımlara ve işlerine hizmet edebilir yapıdadır. Bu sayede KOBİ’ler tek bir ürüne yatırım yapıp yollarına devam ederler. Ek maliyet ve iş yükünden kurtulurlar.
Workcube %100 Web tabanlıdır. Teknolojisi en son teknolojidir. Bir ERP yatırımı yapmak demek, dünya ölçeğindeki standartlara göre en azından 5 yıl o yazılımı kullanacağınız anlamına gelir. Şimdi en son teknolojiye yatırım yapmadığınızda üzerine bir 5 yıl daha eklediğinizde satın aldığınız yazılımın teknolojisi çok çok gerilerde kalabilir. Günümüzün teknolojisi mutlaka İnternet olgusuna dayanmak zorundadır. Bu anlamda Workcube tamamen İnternet üzerinde işleyen ve ‘html’ sayfalardan oluşan bir yazılım çözümü olarak günümüzde ERP’nin son teknolojisini temsil eden çözümlerden biridir.
Workcube kolay uygulanır, öğrenilir ve kullanılır. KOBİ’lerin büyük çoğunluğu daha önce ERP yatırımı yapmamış durumda. Bu açıdan bakıldığında satın alacakları çözümün kolay öğrenilir, işletmenin ihtiyaçlarına göre kolay şekillenir ve kolay kullanılır bir çözüm olması KOBİ’ler için çok önemlidir. Workcube’un HTML sayfalardan oluşan arayüzü kullanıcıya adeta bir Web sitesinde geziniyormuş hissi yaratacak şekilde tasarlanmıştır. Bu anlamda çok kolay öğrenilip kullanılabilir. Ayrıca Workcube’un parametrik yapısı her işletmenin Workcube’u kendi ihtiyacına göre şekillendirmesine ve kullanmasına katkı sağlar.
KOBİ’ler Web sitelerini ve ortak Net kapılarını Workcube ile tasarlayıp hayata geçirebilir. B2B ve B2C günümüzde KOBİ’leri için rekabetin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Satın aldığınız ERP çözümünüzün size Web sitenizi ve bayi, tedarikçi ‘extranet’inizi tasarlayabileceğiniz ve yaşatabileceğiniz araçlar sunması çok önemli. ERP ile %100 tümleşik bir sistem ile KOBİ’ler Workcube üzerinden tüm müşterilerine, tedarikçilerine, bayilerine yönelik internet alanları ve uygulamaları yaratabilmekteler. Bu da Workcube’u tüm diğer rakiplerinden ayıran önemli bir farktır.

‘Yazılımı sadece İnternet’le kullanmak’
Üründen ziyade kurumların iş çözümü arayışlarında bir dönüşüm yaşandığını söylemek mümkün. Biz 2004 yılında ürünümüzü pazara sunduğumuzdan bu yana pazarın talep eğilimlerini çok net ölçebildik. Eskiden sadece bir CRM, sadece bir ERP veya e-ticaret çözümü arayışında olma iş dünyası artık işini bir bütün olarak yönetmek zorunda olduğunun ve bunun için de tüm kurumsal bileşenleri içinde barındıran bir yazılıma yatırım yapması gerektiğinin farkına vardı. Son iki yıldır şirketimize şöyle telefonlar geliyor. “Biz bütün iş süreçlerimizi bir arada yönetebileceğimiz bir çözüm arıyoruz.” diyor iş dünyası. Web tabanlı olması şart diyorlar. Bu anlamda Workcube son iki yıldır özellikle orta ölçekli işletmeler tarafından en çok tercih edilen kurumsal iş çözümü diyebiliriz. B2B ve B2C uygulamaları da son birkaç yıldır hiç olmadığı kadar revaçta. İşletmeler artık 1000 dolarlık çözümlerle yapabileceklerinin yetmediğini, İnternet ve Extranet uygulamalarının geri planda kullandıkları ERP çözümü ile bütünleşmesinin şart olduğunun farkına vardı.
Pazardaki bir diğer dönüşüm de ERP yazılımını kiralama seçeneği. SaaS ya da OnDemand-Talep Üzerine Hizmet servisleri adı altında yaygınlaşan ve yazılımı bir hizmet gibi kiralama modeline dayanan bu sistem, dünyadaki kadar olmasa da ülkemizde de hızla yaygınlaşıyor. Bu modelde yazılımı kendi sisteminize kurmuyor sadece İnternet ile bağlanıp kullanabiliyorsunuz. Hem kullandıkça ödüyorsunuz hem de sürekli güncel bir yazılıma sahip oluyorsunuz. Bu açıdan ERP yatırımı maliyetini inanılmaz düşüren bir alternatif şirketler için. Tabi bu modelde verileriniz çok özel ve ağır şartlı sözleşmelerle sizin adınıza koruma altına alınıyor. Workcube %100 Web tabanlı bir çözüm olduğu için dileyen müşterilerimize kiralama usulü ile de Workcube çözümlerini kullandırabiliyoruz.

KOBİ’lere destek
Workcube KOSGEB’in onaylanmış yazılım tedarikçilerinden biri. KOSGEB’in, bilişim yatırımları için KOBİ’lere sunduğu önemli destekler var. Bu kapsamda Workcube alıp KOSGEB’e başvurarak destek alan müşterilerimiz var. Biz bu konuda doğrudan bir sorumluluk almayıp, hizmet vermesek de müşterimizin KOSGEB’den destek alması için bizden istediği bilgi ve belgeleri mümkün olduğunca müşterimize iletiyoruz. Ayrıca Workcube, ‘TURQUALITY’ programının da onaylı tedarikçilerinden biri. ‘TURQUALITY’e üye olup, uluslararası pazara çıkmak isteyen şirketlere için verilen bilişim desteklerinden Workcube alan program üyesi markalar da faydalanabiliyor.

IFS güvenilir bir süreç yönetimi sunuyor
IFS 1983 yılında İsveç’de kurulmuş. İşletmelerin verimliliklerini arttıran kurumsal yazılım çözümleri üreten IFS, o tarihten bu yana hızla büyümüş. Şu anda 54 ülkedeki 80 ofisi ve 6 ülkede bulunan ARGE merkezleri ile hizmet 3.000’in üzerinde müşteriye hizmet vermekte. IFS’in açılımı Industrial & Financial System olan IFS’nin Türkiye Pazarlama Müdürü Öznur Tekiner ile şirketleri ve Kurumsal Kaynak Planlaması çözümleri üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.

‘İyi analiz ve ihtiyaç tespiti ile başarıya ulaştırıyoruz’
İşletmeler tüm iş süreçlerinde; birimler arasındaki iletişimi sağlayacak ve bilgi akışını düzenleyecek yapılara ihtiyaç duyarlar. ERP kullanmayan işletmeler; bunu firma içerisinde dolaşan formlarla, birimlere özel yazılımlar ile ya da çalışma sayfaları ile çözmeye çalışırlar. Temelde belirli bir ölçeğin altında bu yöntem işletmeyi bir süre idare edebilir. Ama bir süre sonra bu yöntem içinden çıkılmaz bir hal alır, zamanla kontrol kaybolmaya, verilere doğru zamanda ve eksiksiz ulaşmakta sıkıntılar yaşanmaya başlanır. Bu durum, hızlıca verilmesi gereken operasyonel bir karardan, şirketin geleceğini etkileyecek stratejik bir karara kadar birçok noktada problem oluşturur.
Bu noktada çözüm tüm kısımlarının kullandığı, firmanın iş akışlarına uygun ve süreçlerde tam izlenebilirlik sağlayan iş yönetim sistemleridir. ERP sistemleri bu yapılanmayı sağlamaktadır. ERP İşletme için gerekli ve değerli olan her bir veriyi kaynağında sisteme dâhil ederek, doğru iş akışlarının işletilmesi sağlar. Yolunda gitmeyen ya da riskli olan noktalarda bu riskler gerçekleşmeden uyarılarda bulunur. Herhangi bir karar noktasına gelindiğinde bu kararın alınması için gerekli tüm veriyi süzerek net analizler ortaya çıkartır.
Tüm bu yapılanma, daha güvenilir süreç yönetimi ve müşteri beklentilerine daha hızlı cevap verebilmenizi sağlar, müşterilerinizden gelen ya da pazarda oluşan değişikliklere karşı hareket kabiliyeti kazandırır. Herhangi bir noktada fayda maliyet analizlerini kolaylıkla çıkartmanızı ve doğru kararlar vermenizi sağlar. Böyle bir iş yönetim sistemine sahip olmak artık bir ayrıcalıktan çok bir zorunluluk haline geldi. Birçok işletme bu yapılanma altında süreçlerini yönetirken, eski usuller ile yürümeye çalışan firmaların doğru hamleler yapabilmesi çok olanaklı değil.
IFS olarak bu konuda net bir çizgimiz var. Özellikle firmaların süreçlerini iyi analiz ederek, ihtiyaçlarını kendileri ile paylaşıyoruz. IFS’nin dünyanın 6 farklı ülkesinde bulunan 1000’den fazla mühendisin çalıştığı ARGE Merkezleri mevcut. Bu merkezlerde de sektörlere özgü ihtiyaçlar ve süreçler belirlenerek, bunlara uygun özel çözümler geliştiriliyor. Örneğin; inşaat sektörü için İngiltere’deki ARGE merkezinde geliştirilmiş çözümümüz hak ediş yönetiminden, proje yönetimine kadar inşaat sektörünün ihtiyaç duyduğu ya da duyacağı tüm çözümleri tümleşik bir şekilde ve gelişmiş IFS ERP platformunda sağlıyor.
Ayrıca servis odaklı bileşen mimarimiz sayesinde, adım adım devreye alınan parçalar ile yine şirketler kendi bütçeleri ve öncelikleri doğrultusunda IFS ERP girişimine başlayabiliyor. Bu konuda da kendi sektör ve alanlarında uzman olan danışmanlarımızın bilgi birikimini firmalara aktarmış oluyoruz. Bu modüler yapının KOBİ’lere sağlayabileceği en büyük avantaj da firma hangi büyüklüğe ulaşırsa ulaşsın IFS ERP ihtiyaçlarını karşılayabilmesidir.

Amaç dünya standartlarında rekabet gücü sağlamak
IFS ERP’nin en önemli özelliklerinden birisi SOA mimarisi. Uygulama yaklaşık 6.000 adet küçük servisin bir araya gelmesinden oluşuyor. Bu yapı ciddi bir esneklik sağlıyor. Kurulum aşamasında adım adım devreye alarak çok daha sorunsuz ve rahat bir geçiş sağlanıyor. Geliştirmelerin yapılması sırasında bir bütünü değiştirmek yerine yalnızca istenilen serviste geliştirme yapıyorsunuz. Bu bize müşteri ihtiyaçlarına cevap verebilmek noktasında büyük bir güç katıyor. Sürüm geçişlerinde de çok daha hızlı ve rahat bir şekilde geçişi sağlayabiliyoruz. Üstelik, sistem açık kaynak kodlu. Yani kendinizde bize bağımlı olmadan geliştirmelerinizi yapabiliyorsunuz.
IFS ERP’nin esnek mimarisi ,aynı zamanda başka sistemler ile de kolaylıkla bütünleşmemizi sağlıyor. Üretim otomasyon sistemleri, depo otomasyon sistemleri, turnike ve personel takip sistemleri, Cad sistemleri bütünleşmeleri sıklıkla yaptığımız tümleşmeler. Sonuçta amacımız, çalıştığımız firmalara Dünya standartlarında rekabet gücü kazandırmak. Bizim odak noktamız kurumsal bilginin en faydalı şekilde tek bir ortak dilde akışını sağlamak. Firmaya bu gücü kazandırmak için her türlü araçtan da faydalanıyoruz.
IFS ERP, KOSGEB’in sunduğu teşvik programında yer alıyor. Birçok müşterimiz bu teşvikten yararlanarak IFS ERP sistemlerini kurdu. Ayrıca şu anda yoğun olarak TURQUALITY kapsamındaki firmalarla görüşüyoruz. Şirketimiz 1. Sınıf TURQUALITY listesinde olduğu için bu kapsamdaki firmalara da önemli avantajlar oluyor.
Ayrıca biz bir mühendislik şirketiyiz. Kadromuz son derece tecrübeli. Bu hızlı ve başarılı danışmanlık hizmeti vermemizin kaynağında da bu yatıyor.

IFS farkını ortaya koyuyor
2011 teknoloji yatırımlarının hızlandığı bir yıl oldu. Ancak en çok gündemde olan ürünler PLM (Product Life Cycle Management, Proje Yönetimi, BI ve Bakım Yönetimi. Artık klasik ERP yazılımları firmaların geçici bir süre ihtiyaçlarını karşılıyor ancak bir ürünün tasarımdan üretime, lojistikten, satış sonrası servise kadar tüm süreçlerini kapsayabilen yazılımlar müşterilerin ihtiyacını tam olarak karşılayabiliyor. Ne yazık ki bu döngüyü tam olarak tek bir ürün ile karşılayabilen yazılımlar çok az. IFS’in bu noktada fark yarattığını söyleyebiliriz. Ayrıca ERP ile birlikte proje Yönetimi gibi bir sürecin de oluyor olması, proje temelli çalışan firmalarda IFS farkını ortaya koyuyor. Özellikle inşaat, gemi sanayi ve savunma sanayi gibi sektörlerin IFS’i tercih etmesinin sebebi de bu. Aynı zamanda firmalar mevcut kaynaklarının önemini de daha iyi anlamış durumdalar. Bu nedenle bakım ve onarım yönetimi bu sene gündemde olan bir diğer konuydu. IFS’ın çıkış noktalarından birisi enerji sektörü için geliştirilen bir bakım yazılımıdır Bu da bizim o noktadaki gücümüzü daha net anlatıyor.

IFS Enterprise Exporer
IFS olarak bu sene son sürümümüz IFS Enterprise Exporer’ı pazara duyuracağız. Enterprise Explorer IFS’nin tüm dünyadaki ARGE merkezlerinde 4 yıldır geliştirilen bir proje. Klasik ERP döngüsünden farklı olarak, tamamen kullanıcı verimliliğine odaklanılarak geliştirildi. Şu an testleri tamamlandı, pazara sunulduğunda ERP dünyasında kalıplaşmış kavramları değiştirecek. Bu fikir aslında IFS’nin genel stratejisinin ürünü. IFS ERP iş akışları ve işlevleri bakımından işletmelerin ihtiyaçlarını sağlayacak geniş özelliklere sahip. Bu konuda hem dünyada hem Türkiye’de kendini kanıtlamış durumda. Ama IFS’i asıl farklı kılan tüm bu detaylı yapıya karşın esnek yapısı ve kolay kullanılabilirliği. IFS bu konuda sektörün hep bir adım önünde yer alıyor. Enterprise Expolorer da bu stratejinin bir ürünü.
IFS Enterprise Expolorer sürümünün asıl hedefi kullanıcı verimliliğini arttırmak. Bilindiği gibi ERP yazılımlarının arayüzleri karışıktır. IFS ERP Enterprise Expolorer sürümümüz ile daha hızlı ve rahat kullanım özellikleri olan arayüzler sunuyor olacağız. Böylelikle IFS ERP, sistemi kullanan kişilerin işini kolaylaştırırken, farklı nedenlerden dolayı sisteme dâhil etmekte zorlandığınız kişileri de kolaylıkla sistemle bütünleştirebilmenizi sağlayacak. Bu da, tüm kurumsal verinin daha rahat işletilmesi demek. Sonuçta, hem çalışanlar hem de işletme için avantaj sağlıyor. Bunun için geliştirme öncesinde geniş çaplı müşteri araştırmaları ve ciddi bir ergonomi ve tasarım çalışması yapıldı.

Netsis ile uçtan uca çözümler
“Netsis, yüzde 100 Türk sermayeli bir yazılım şirketi olarak 1991 yılında İzmir’de kuruldu. Bu gün 100’ü aşan kadromuz ve 400 çözüm ortağımızla 35 bin müşterimize hizmet veriyoruz. Yüzde 100 müşteri memnuniyetine odaklı uzman proje ekibimiz ile büyüme hedefimize her geçen gün daha çok yaklaşıyoruz ve İstanbul, Ankara, Azerbaycan, Mısır, Ukrayna, İran ofislerimizle faaliyetlerimizi sürdürüyoruz” şeklinde Netsis’i anlatmaya başlayan Genel Müdür Timur Turgutlu, geçtiğimiz ay Kurumsal Kaynak Planlanması dosyamız için konuğumuz oldu. Turgutlu sözlerine şöyle devam etti: “Sadece yazılım ürünü sunmakla kalmıyor; aynı zamanda eğitim, uygulama desteği ve danışmanlık hizmetleri de vererek müşterilerimize ihtiyaçlarına en uygun hizmeti sunma yaklaşımı ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ülkümüzün önemli bir parçası ise, Türkiye'den dünyaya yazılım ihraç etmek. Mısır, İran, Ukrayna ve Azerbaycan’da çok sayıda müşterimiz bulunuyor.

Netsis’in ERP’deki rolü
ERP yazılımları, temel olarak şirketlerin üretimden satışa, finanstan insan kaynaklarına tüm iş süreçlerini ortak bir sistem üzerinden yürütebilmesini; böylelikle daha hızlı, verimli ve hatasız çalışabilmesini destekleyen bir yapıdır. Doğru konumlandırılan bir sistem sonrasında şirketler iş gücünden kırtasiye masraflarına, enerjiden zamana kadar büyük ölçüde tasarruf sağlarlar. Bu anlamda ERP yazılımları, şirketlerin kurumsal yeteneklerini ve verimliliklerini artırarak rekabet avantajı sağlayan temel bir sistemdir. ERP, çok uluslu şirketlerden, küçük ölçekli girişimcilere kadar iş dünyasında var olmak isteyenler için önemli ve kritik bir altyapıdır. Netsis olarak buradaki rolümüz ise, uzman kadromuz ve profesyonel hizmet anlayışımız ile bu sistemi en iyi şekilde müşterilerimize sunmak.
Güçlü bir rekabet ortamında öne çıkmak isteyen ve değişikliklere ayak uydurmak isteyen kurumlar, ERP yazılımları ile iş yapış biçimlerini günümüzün gerekliliklerine uydurmaya devam ediyor. Biz de Netsis olarak ERP çözümlerimizi pazar koşullarına göre sürekli değişkenlik gösteren ihtiyaç ve beklentilere uygun şekilde güncelleştiriyoruz. Aynı zamanda yerli bir yazılım şirketi olmamızdan dolayı mevzuatlara uygunluğumuz ve müşterilerimizle aynı dilden konuşabiliyor oluşumuzun bizim çözümlerimizin tercih edilmesi konusunda bir avantaj olduğuna inanıyoruz. Sadece kurulum değil, kurulum sonrası hizmetlerin de aynı kalitede sürdürülebilir olması gerektiğini düşünüyoruz.

“Müşterilerimizin e-pazardan fazla pay alabilmelerini sağlıyoruz”
Sürekli güncellediğimiz ve teknolojiyle de paralel olarak yapılandırdığımız çözümlerimizle şirketlerin üretimden satışa, finanstan dağıtıma tüm süreçlerini ortak bir altyapı üzerinde bütünleştiriyor; böylelikle hem daha hızlı, hem de hatasız çalışmalarını destekliyoruz. E-ortama aktarılan iş süreçleri ile zamandan, insana dayalı hata riskinden, fazla mesailerden, kırtasiye giderlerinden, fazla stok maliyetleri ve daha birçok giderden tasarruf sağlamalarına yardımcı oluyoruz. Ayrıca küresel tedarik zincirlerinin bir parçası olmak isteyen kurumlara B2B pazarlara yönelik e-ticaret çözümlerimizle destek sağlıyoruz. Son kullanıcıya yönelik ürün satan müşterilerimizin de e-pazardan daha fazla pay alabilmeleri için gereken e-ticaret uygulamalarını yapılandırıyoruz.

“İş çözümleri alanında hala en çok ihtiyaç duyulan ve yatırımların giderek arttığı alan ERP…”
İş süreçlerini e-ortama taşıyan, bütünleştiren, hızlandıran, verimliliği ve karlılığı artıran ERP çözümleri, şirketler için temel bir ihtiyaç.
Müşteri odaklı şirketler için müşteri ilişkileri yönetimi (CRM), analiz ve raporlama araçlarını kullanarak geleceğine ışık tutmak isteyen şirketler için iş zekası (BI) uygulamaları da ikincil temel uygulamalar olarak karşımıza çıkıyor. Bu temeli oluşturabilmiş şirketler için ise artık İnternet’i kullanarak küresel pazarlara açılmak, yeni iş fırsatları yakalamak ve işlerini geliştirmek üzere e-ticaret çözümleri devreye giriyor. Günümüzde küresel tedarik zincirleri içinde yer almak, rekabette var olmanın temel koşulu durumunda.
Öte yandan bütçe, teknik ekip ya da donanım yetersizliği gibi nedenlerle bilişim yatırımlarına uzak kalan ciddi büyüklükte bir kitle var. Bu noktadan hareketle yazılımın satın alınması yerine aylık bedeller karşılığında kullanılabilmesi modeli (SaaS) öne çıkıyor. Netsis olarak, SaaS modelli ilk iş yazılımını kullanıma sunduk. ‘Netlite.Net’ isimli bu çözüm ile, şirketler yazılımı satın almadan aylık bedeller ödeyerek kullanabiliyor. Böylelikle hem yazılım yatırımlarında %90’a varan bir tasarruf sağlıyor, hem de orijinal yazılım kullanıyorlar.
Netsis olarak CRM pazarında tüm kategorilerdeki müşterilere hitap edecek yeni nesil uygulamaları pazara sunmaya hazırlanıyoruz. Hali hazırdaki CRM uygulamamızdan gelen bilgi ve birikimlerimizi, küresel eğilimler ve sektörel dinamiklerle harmanlayarak yeni nesil bir CRM paketini, SaaS (Hizmet Olarak Yazılım) modelinde müşterilerimize ulaştıracağız. Operasyonel, analitik ve sosyal CRM boyutlarında kullanıma olanak sağlayacak yeni ürün ailesinde müşteri çeşitlendirmesi ve puanlaması, çapraz satış, boş alan analizi, kampanya sonuç değerlendirmesi gibi pek çok katma değerli işlev yer alacak. Şirketlerin müşterilerini sosyal medya üzerinden tanıyabilmelerini sağlayacağız. Böylelikle şirketler, müşterilerini çok yönlü olarak takip ve analiz edebilecek.

Telepati’ye teşekkür
Sektörün son 17 yılda gösterdiği gelişmeye tanık olmanın ötesinde, yayınlarıyla katkı sağlayan Telepati dergisinin yönetimini ve ekibini kutluyoruz. Başarılarla dolu daha nice yıllara ulaşmanız dileğiyle.

450 şirketin BT’sini yöneten UyumSoft, bu yıl %60 büyüme hedefliyor
Ülkemizin yerli yazılım firmalarından biri olan UyumSoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri A.Ş. firması, bu yıl %60 büyüme hedefliyor. Faaliyete başladığı 1996 yılından itibaren, bilişim, otomotiv yan sanayi, gıda, tekstil gibi çeşitli sektörlerde yerli ve yabancı 450 şirketin BT-Bilişim Teknolojilerini yöneten UyumSoft, yazılım ve danışmanlıkta Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi olarak yoluna devam ediyor. Firma, Kurumsal Kaynak Planlama (ERP), İş Zekası (BI), B2B, B2C, CRM gibi konularda yazılım ve danışmanlık hizmeti veriyor.
Son 3 yıldır ARGE yaparak üzerinde çalıştığı her lisana uyarlanabilen ‘UyumSoft Web tabanlı ERP’ ile, Türk Cumhuriyetleri ve Ortadoğu ülkelerine yazılım ihraç eden UyumSoft firması, önümüzdeki dönemlerde Afrika ve Avrupa ülkeleri ile Amerika’ya da yazılım ihracatı planlıyor. 2011 ve devam eden yılların ‘atılım yılları’ olacağını kaydeden UyumSoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Önder, “Son 3 yıl içerisinde yaptığımız ARGE çalışmaları ile 2011 ve devam eden yıllar, atılım yılımız olacaktır. Nitekim, kamu ve özel sektörde, başarılı projelere imza atmaya devam ediyoruz. Ülkemizin yanı sıra, komşumuz olan ülkelerde de kamu ve özel sektör projelerinin içerisinde yer alacağız” dedi.

Her lisana uyarlanabilen ‘UyumSoft Web tabanlı ERP’ ile ihracat yolculuğu başlıyor
Her lisana uyarlanabilen ‘UyumSoft Web tabanlı ERP’ ile dünyanın birçok ülkesine ihracat yapmayı planladıklarını ifade eden Mehmet Önder, hedeflerin arasında komşu ülkelerin yanı sıra; Afrika, Amerika ve Avrupa ülkelerinin yer aldığını belirtti. Özel sektörün yanında, kamudaki çalışmalara değinen Mehmet Önder, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), T.C. Sanayi Bakanlığı, T.C. Devlet Demiryolları (TCDD), Türkiye Kızılay Derneği gibi kamuda başarılı projelere imza attıklarını anlatarak, ülkemiz kamusunda elde ettikleri başarıları Azerbaycan’ın ardından Türk Cumhuriyetlerine ve KKTC’ye taşıyacaklarını söyledi.

ERP yatırımı, olmazsa olmazı oluşturuyor
Günümüz bilgi çağında, işletmelerde ERP yatırımının olmazsa olmaz olduğunu anlatan Mehmet Önder, konuşmasına şöyle devam ediyor: “ERP, işletmenin bir makinesi gibidir ve olmazsa olmaz önceliklerinden biridir. İşletmelerin, iş süreçlerini etkin yöneterek dünyayla rekabet etmeleri noktasında, ERP sistemin bir parçası ve aynı zamanda sistemi oluşturan yapıdır. Son yıllarda, uluslararası arenada atağa kalkan Türk KOBİ’leri, yoğun şekilde ERP yatırımlarını yapmaktadırlar. Aynı zamanda, işletme içindeki tüm iş süreçlerini anlık ve doğru verilerle, gelecek öngörüleri ile etkin şekilde yöneten işletmeler; olası krizlerden çok az etkilenerek çıkmaktadır.”

UyumSoft, proje tabanlı çözüm üretiyor
Paket program sunmadıklarını belirten Mehmet Önder, müşterilerine proje tabanlı çözüm üreterek hizmet sunduklarını söyledi. Her zaman, müşterinin talep ve beklentilerini dikkate alarak, ürünü müşterinin ihtiyaçlarına göre tasarladıklarını anlatan Mehmet Önder, şunları söyledi: “Müşterilerimizin, hiçbir talebini cevapsız bırakmıyoruz ve taleplerini, iş disiplini içinde yerine getiriyoruz. Zira KOBİ’ler, kendilerini anlayan, kendileri gibi düşünen, kıvrak zekalı, iş disiplini olan ve öngörü veren firmaları tercih ediyorlar. UyumSoft olarak, amatör ruhla profesyonel iş çıkartarak, müşteri memnuniyeti odaklı çalışıyoruz. Bu durumda, ülkemizin yanı sıra, dünya pazarlarında başarıya ulaşmamızı sağlıyor. Bu arada, ARGE’ye büyük önem veriyoruz” şeklinde konuştu.

15 üniversite ile işbirliği yapıyor
Kuruluşundan itibaren üniversite-sanayi işbirliğini sürdürdüklerini kaydeden Mehmet Önder, şunları söyledi: “UyumSoft Web tabanlı ERP Programı, üniversitelerde ders aracı olarak kullanılıyor. Kocatepe Üniversitesi, Fatih Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (FÜSEM)’nin de aralarında bulunduğu eğitim kurumlarıyla yaptığımız işbirliğiyle gerçekleşen UyumSoft Akademi eğitimi günleri ile ‘ERP Sertifika Programı’ eğitimleri veriyoruz. Yaklaşık 15 üniversite ile işbirliği içerisindeyiz. Son 5 yıldır, sosyal sorumluluk projesi kapsamında eğitim verdiğimiz 600 genç, UyumSoft’un hizmet verdiği müşterilerinde istihdam ediliyor. Böylece, müşterilerimizden gelen kalifiye eleman ihtiyacını da cevaplamış oluyoruz” şeklinde konuştu.