4 Mayıs 2011 Çarşamba

Türkiye 'Bulut'a giriyor

Son dört yıldır IDC, Microsoft, HP, Fujitsu, Intel, NetApp, EMC, DELL ve SAP gibi alanında dünya devi olan kurumların onlarca konferansına katıldım. Bu konferans serilerinin ve buluşmaların ortak noktaları duymaya bir hayli aşina geldiğimiz sanallaştırma ve Bulut Bilişim kavramları artık kurumsal iş yaşamında kullanmaya başladık.
Verilere geniş bant İnternet bağlantısının olduğu her yerden ulaşma olanağı sağlayan Bulut Bilişim, donanım maliyetlerini azaltıcı etkisiyle de son dönemde kurumların dikkatini çekiyor. Kurumlara bilişim ürün ve hizmetlerine kullandıkları kadar ödeme yapma olanağı tanıyan Bulut Bilişim, artan veri merkezi maliyetleri ve gelecek beş yıl içinde donanım maliyetleri kadar yüksek olması beklenen veri merkezi enerji maliyetlerini de ortadan kaldırıyor. Bu nedenle küçük ve orta ölçekli kurumlar da bu alana daha fazla yönelmeye başlayacak. Bu yönleriyle Bulut Bilişim 2011’de de kurumlar için önemli bir yatırım alanı olacak gibi görünüyor. Bu da kuşkusuz bilişim sektörünün büyümesinde önemli bir rol oynayacak.
Son yıllarda ülkemizde KOBİ’ler dahil olmak üzere tüm kurumların Bilişim Teknolojileri’ne olan bakışı ve bilişimi algılayışlarında ciddi bir farklılık yaşandığını belirtmek gerek. Daha önceleri Bilişim Teknolojileri, sadece büyük yatırımlar gerektiren bir bölüm olarak algılanırken; şimdi kurumların en önem verdiği kısım olarak dikkat çekiyor. Çünkü şirket yetkilileri artık Bilişim Teknolojileri’nin iş yapış biçimleri, maliyetlerin düşürülmesi ve verimliliğin artırılmasında oynadığı önemli rolün fazlasıyla farkındalar. Bu nedenle de, bu konuda ihtiyaçlarını en doğru şekilde belirleyerek kendilerine katma değer sağlayacak; verimlilik, hizmet seviyesi ve müşteri memnuniyetini artıracak BT projelerini daha çabuk hayata geçiriyorlar. Şirketler artık BT’ye yönelik olarak yaptıkları planlar ve ayırdıkları bütçelerle bu konuya çok daha önem veriyorlar; yıllık hedef ve planların gerçekleştirilmesinde önemli bir rol oynadığının farkındalar ve BT için de kendilerini daha ileriye taşıyacak stratejiler geliştiriyorlar. BT’yi kendilerini başarıya taşıyacak önemli bir araç olarak konumlandıran ve bu konuda da gerekli yatırımları yapan kurumlar, hedeflerine çok daha kolay ulaşıyorlar.
Türkiye, Bulut Bilişim alanında hem ülke içerisinde hem de bölgede büyük bir potansiyele sahip. Bu potansiyeli değere çevirmek için telekom operatörleri, büyük sistem bütünleyicileri ve bağımsız Bulut Bilişim servis sağlayıcılarına önemli görevler düşüyor. Bölgesel roller için hem kendi üreteceğimiz Bulut Bilişim servisleri hem de Microsoft, Amazon, Google gibi dünya çapında Bulut Bilişim servis sağlayıcılarının bölgesel hizmetlerini sağlayarak bir bölgesel köprü rolü ile bölgede, bu konuda ülke olarak liderliğe oynamamız içten bile değil. Aslında buna IDC’nin raporlarına bakıp da görememek elde değil. Bir baksanıza, Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Bölgelerindeki Bilişim ve Haberleşme Teknolojileri harcamaları 2011 yılında 60 milyar dolar seviyesinin üstüne çıkacak, 2010 yılına kıyasla dolar tabanında %12,8 büyüme beklentisi var. Bu büyüme oranı 2010 yılında gerçekleşen %12,5’lik büyüme seviyesine yakın olarak gerçekleşecek, fakat 2010 yılında bu büyümenin, 2009 yılındaki %0,5’lik düşük büyümeden sonra gerçekleşen toparlanma olduğu unutulmamalı. Özetle, bilişim pazarı ekonomik kriz etkilerinden kurtularak güçlü bir toparlanma gerçekleştirdi ve genel görünüm de oldukça olumlu. 2010’da da olduğu gibi donanım harcamalarındaki toparlanma, toplam büyümenin en önemli etkenlerinden biri olacak. 2011 yılında donanım harcamalarının yaklaşık %14,2 büyümesi bekleniyor.

Saygılarımla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder