11 Kasım 2010 Perşembe

1995 – 2010 - ?

2010’un en iyi teknoloji dergisi Telepati, 16.yaşına basıyor bu ay. 16. yaşını da, yine siz değerli okuyucuları ve takip edenleri ile muhteşem bir sayıyla kutluyor. Her ay kapınıza geldiğinizde çoğu zaman kapağına bir göz atıp, daha sonra bakarım dediğiniz, unuttuğunuz, kimi zaman sadece resimlerine ve başlıklarına bakıp, kenara bıraktığınız, kimi zaman yalnız kaldığınız anlarda en ince ayrıntısına kadar okuduğunuz derginiz, 16.yılını kutluyor bu ay.
Telepati’nin doğduğu 1995 yılı dünyada İnternet yılı olmuştu, insanlar kitle halinde birbirlerine ilk e-postalarını göndermişler, ilk kez Web sayfalarında dolanmışlar büyük heyecanlar yaşamışlardı. Windows 95 ile gözlerimiz yuvalarından çıkmıştı. Türkiye’de GSM telefon kullanımı yüzer biner çoğalmaya devam ediyor, sadece zengin kesimin görüntü olmaktan ileri gidemiyordu hala. Telepati; o yıllar çıktığında piyasaya, aslında bir pazarında tohumlarını yavaş yavaş serpmeye ve üzerine tüm sektörü filizlendirmeye başlamıştı.
Daha ilk sayısında yakınsamaya ve HD TV’ye değinebilmek cüretinde bulunabilen kaç fütürist tanıyorsunuz? Telepati hep geleceği gördü, hep geleceği yazdı. Bilişim Teknolojileri ve Haberleşme Teknoloji’lerinin birleştiğini devletimiz resmi olarak henüz geçen yıl anlayabildi ama, kurumun da adını yanlış koydu. Olsun! Bu da bir çabadır sonuçta, alkışlamak lazım.
Mobil telefon teknolojilerinin artık herkesin hayatına gireceğini, bilgisayarla haberleşmenin kurulacak sosyal ağlarla yakınsanacağını ve haberleşmenin yer, zaman ve hareket bağımsız her an her yapılabileceğini 1995’te yazmaya başlamış bu dergi. 3.Nesil’i, daha bahsi bile geçmezken geniş bant İnternet’i, görüntülü mobil çağrıları 1995’te aktardı okuyucularına, sektöre bu dergi. Telepati, şu an pazarda lider ya da ikinci olan –ismini buradan paylaşamayacağım- birçok sistem ve servis sağlayıcıya, donanım pazarlayıcısına ilham olmuş, 5 kuruş danışmanlık ücreti almadan yardımcı olmuş ve pazar analizleri sunarak firmaların Türkiye ayaklarının kurulmalarını sağlamış.
1997 yılında, daha Hürriyetim.com.tr, MyNet ve birçok Türk İnternet haber sitesi yokken, gir yayına, hem de her satırıyla, herkese açık ve bedelsiz (telepati.com.tr). Bu da sektör için bir ilkti tabi ki. Çok yakında kendisine yakışır ara yüzü ve video tabanlı, etkileşimli Web sitesi yayında olacak.
Telepati’nin; hiç duyurusunu yapmadığımız halde sayısal, çevrilebilir sayfalı dergi sürümünü her ay 30 bin kullanıcı düzenli olarak okuyor (www.dijimecmua.com/telepati).
Eylül sayımız, yine Türkiye Cumhuriyeti devlet sınırları içinde başka bir dergide olmayan yoğunlukta ve değerde içerikle dopdolu. KOBİ’lere özel olarak hazırladığımız Donanım, Yazılım, Haberleşme, Güvenlik ve Finans dosyaları KOBİ’nin Bilişim ve Haberleşme Teknolojileri satın alma kılavuzu niteliğinde. Sanallaştırma ve Veri Merkezleri dosyamızda konunun erbapları ile birebir görüştük, yorumlarını aldık. Çağrı Merkezleri’nin önemine ve Bütünleşik Haberleşme Teknolojileri’nin gereksinimine değindik ayrıntılı şekilde. Geniş bandın 4.Nesli LTE için bugüne kadar yapılmamış en kapsamlı ve bilgilendirici dosyayı hazırladık. Araç takip sistemlerinin kurumlar ve KOBİ’ler için önemini de böylesine özel bir sayıda es geçmek olmazdı herhalde.
Bu ay sürekli takip edenler için bir de özürüm var: Dergimizin yoğundan öte içeriği Test Merkezi’ni almaya yetmediğinden, bu ay için ara vermiş olduk. Anlayışla karşılayacağınızı ümit ediyorum.
Biz ilk günden beri, ekip olarak teknik direktöründen, malzemecisine, masörüne ve taraftarına kadar sadece Türkiye ve Türkçe için tüm gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz, edeceğiz de…
İyi bayramlar, mutlu yarınlar…

Ağustos 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder